Hayatımda hep söylemiş olduğum, savunduğum o hazinelerden bir tanesi ile yolumuz röportaj sırasında kesişti.

Uluslararası Piyanist ve ses sanatçısı Zafer Özaslan.

Kendisini uzun zamandır takip ediyordum. Sanatına büyük bir hayranlık duyuyorum. Ama bir gerçek daha keşfettim ki karakterine de hayran kaldım. Uluslararası Piyanist Zafer Özaslan ile röportajımın ilk bölümünü Gazete Yazıyor’da yayınladık. Ama bilinmeyenleri de siz değerli okuyucularımız için köşe yazımda paylaşmak istedim.

Hep diyorum ya “Samimiyet, zarafet, akıl, espri ve her şeyden önemlisi saygı.”

Tam bir beyefendi. Harika bir enerjisi var. Savunduğum değerlerin hepsi fazlasıyla mevcut. Ben çok etkilendim, hayatımda iyi ki tanıdım dediğim ender insanlardan diyebilirim.

Röportaj sonrasında kendimizi bir anda sohbet ederken bulduk. Bilgi alış verişi yaptık.

“İlim, bilim, sanat, yardım, felsefi” daha birçok konu.

Zafer Bey anlattı ben dinledim. Ben anlattım Zafer Bey dinledi. Belki de aranızda benim gibi sohbet imkânı bulanlar ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır.

Zekâsına hayran kaldım. Bir kere cümleyi kuruyorsunuz. İkinci kez söylemenize gerek kalmıyor. Yormuyor sizi.

Ansiklopedi kitap gibi sayfaları çevirdikçe yeni bir bilgiye ulaşmanız mümkün.

Espri anlayışı ile kahkahalarımız havada uçuştu.

Kibir yok. Nezaket ve saygı fazlasıyla var.

O kendine has üslubu ile tane tane anlatması.

Yaşanmışlıkları, olgunluğu, fikirleri. Bu zamana göre fazla.

Her şey para değil kendisi için.

Daha önemli değer yargıları var. 

“İnsanlık” gibi.

“Merhamet” gibi.

“Saygı” gibi.

Öyle kaptırdık ki kendimizi, hangi ara çocukluğumuza indik hiç bilemiyorum. Kendimi bir ara terapi seansında hissettim. Aynı duyguları Zafer Bey de yaşadı.

Kim bilir belki de tedavi ettik birbirimizi.

Rahmetli babam derdi ki bir insanda araman gereken en büyük özellik ‘erdem ve saygı’. 

Umarım hep böyle kalırsınız Zafer Özaslan…

Sevgiyle kalın…