Büyük Felaketin ayak sesleri hala duyulmaya devam ediyor maalesef. Uzun süre de normalleşmemiz pek mümkün gibi gözükmüyor.

Bir taraftan artçı depremler devam ediyor bir taraftan geriye dönüp iç muhakemeler yapılıyor bir taraftan depreme ilişkin yeni görüntüler, gerçekler, hayat hikayelerinin can acıtan sesleri duyuluyor. Dile kolay bir şehir değil, iki şehir değil, beş, altı hiç değil tam on şehir etkilenmiş, yıkıma uğramıştı. Uzmanlar 500 atom bombasının enerjisi gücündeydi yaşanan bu deprem açıklamasında bulundu yaşananları tarif ederken. Gidenler, televizyonlarda haberlerden gelişmeleri takip edenlere gördüğünüz sadece bunun belki de 100’de biri diye ifade ettiler gördükleri ve yaşadıkları karşısında. Savaş olsa bu kadar geniş bir bölgeyi bu kadar kısa zamanda tahrip etmeyi hiçbir güç başaramazdı diyor herkes hep bir ağızdan. Depremden etkilenen bir yer de Hatay’dı. Hatay’ın en büyük ilçesi olan Antakya’da özellikle bir tarih tuzla buz oldu. Antakya Müzesi’nde bir lahitte yazanlar sanki daha önce bu tecrübeyi yaşamış bir milletin ayak sesleri gibi.
Antakya Müzesi’nin duvarında yazan söz hepimize ders niteliğinde. ‘M.S. 65 yılında vefat eden “Seneca” isimli bir düşünürün sözleri şöyle; 
‘Para iIe satın aIınan sadakat, daha fazIa para iIe de satıIır.
Başlayan her şey biter.
Büyük bir servet, büyük bir köIeIiktir.
ÖIüm, bazen ceza, bazen bir armağan, çoğu zaman da bir Iütuftur.
Yeryüzünde gün ışığına Iayık oImayan nice insanIar vardır ama güneş her gün yeniden doğar.
Hayatı komedi sananIar, son espriyi iyi düşünsünIer!
Yaşıyorsak, haIa umut var demektir.
Aza sahip oIan değiI, çok isteyen fakirdir.
Hayatı kaybetmekten daha acı bir şey vardır, yaşamın anIamını kaybetmek.
Unutmazsan senin, affetmezsen onun canı acıyacaktır. Unutma, affetmek ve unutmak sadece iyi insanIarın intikamıdır.
Ey hayat senin bu kadar önemIi tutuIman ölüm sayesindedir. Unutma ki, birIikte oIduğun insanın geçmişini kurcaIamak, onunIa kurmayı düşündüğün geIeceği yok etmekten başka bir şeye yaramaz.
İnsanları tanımak için onIarı sınamaktan korkmayın; çünkü kaybediImesi gerekenIer, en önce kaybediImeIidirIer.’

İlkeli Söz; Tarih tekerrürden ibarettir. O sebepledir ki geçmişini bilmeyen geleceğe doğru adımlar atamaz. Tarih ve Coğrafya tercih değil bir zorunluluktur.