Deprem felaketinin açtığı psikolojik travmaları değerlendiren Uzman Klinik Psikolog İclal Gözcü Atayay açıklamalarda bulundu.

Deprem felaketinin açtığı psikolojik travmaları değerlendiren Uzman Klinik Psikolog İclal Gözcü Atayay “Toplumsal travmaları atlatmanın yolu yardımlaşmaktır, paylaşmaktır. Bir diğer ve asıl yolu ise; yaşananların bir daha yaşanmayacağına dair duyduğumuz umuttur” dedi.

Röportajımızın ikinci bölümünde; Uzman Klinik Psikolog İclal Gözcü Atayay “Depremden etkilenen vatandaşlara yönelik travmanın ikinci basamağı olan ‘psikolojik ilk yardım’ nasıl yapılmalı? konularını Gazete Yazıyor okuyucuları için yanıtladı.

Deprem sonrası normalleşme nasıl olmalı? 

Türkiye deprem sonrasında büyük bir şok, kabul edememek, yaşanılan gerçekliği idrak edememe, boş hissetme, kafa karışıklığı, ansızın başlayan deprem olacak korkusu, bizi kim avutacak, bu acılar nasıl geçecek umutsuzluğu derken arama kurtarma çalışmalarının bitmesiyle birlikte 2. Basamağa geçmiş bulunuyoruz 

2. Basamak dediğiniz psikolojik süreçte neler yapılmalı?

Psikolojik ilk yardım ile 2. Basamağa geçiş yapıyoruz. Evet, uzun süre üstünde duracağımız konu psikososyal destek ve psikolojik ilk yardım konuları olacak. Hepimiz psikolojik ilk yardım yapabilecek şekilde kendimizi hazırlamalıyız. Bu sadece uzmanların değil gerek deprem bölgesinde gerek diğer illerde hatta yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın da öğrenmesi gereken temel psikoloji prensiplerini ve insani değerleri kapsayan bu müdahale yöntemini hepimiz birbirimize öğretmekte sorumluyuz. Deprem bölgesinde ve depremzedelere başta olmak üzere; öncelikle ihtiyaçlı gruplar olan çocuklar, yaşlılıklar, farklı gelişen bireyler, engelliler, hamileler, yardım zincirinde öncü olan arama kurtarma ekipleri, sağlık personelleri, güvenlik güçleri gibi kitlelere özenli ve hassas davranmamız gerekiyor. Bunun yanı sıra; daha önce deprem yaşamış insanlara, kaygılı olanlara, travmatik çocukluluğu olanlara, psikolojik tedavisi devam edenlere de yaklaşımımız oldukça önemli. 

“Psikolojik ilk yardım ilkeleri bilinmezse depremzedelere zarar verebilir”

Depremzedelerle birebir temasta olan basın yayın personelleri, öğretmen, hemşire, diyanet personelleri, gönüllü vatandaşlar, kamu kurum çalışanları eğer psikolojik ilk yardım ilkelerini bilmiyor ise depremzedelere zarar verebilir. Psikoloji biliminin temel etiği yardım edemeyeceğimiz birine zarar vermememiz hususudur. 

Psikolojik ilk yardım nedir? 

Psikolojik ilk yardım travma sonrası dönemde yapacaklarımız hakkında bir kılavuzdur. Öncelikli sorumluluğumuz insanların fiziksel sağlığını tehdit eden hususları belirleyip bu konuda aksiyon almak. Beslenme, barınma, ısınma, temizlik gibi konularda bir eksikleri var ise bunları tespit edip gerekli yerlerden yardım istemek ve temin etmek gerekir. Aynı konu deprem korkusu şiddetlendikten sonra ya da suçluluk hissettiği için yemek yemeyi unutan yahut yemeyen, su içmeyen bir yakınımız içinde geçerli.

Örnekleme yapmak gerekirse nasıl davranmalı?

 “Su içmen lazım, yemek yemen lazım gibi uyarılar bu noktada önemli. Hasarlı bir binanın altında oturan depremzedenin burada oturmaya devam etmeyelim şurada güvenli bir bölge var diye nazikçe oradan uzaklaştırmak gerekir. Travmatize olan biriyle konuşurken ses tonumuz ve üslubumuz çok önemli, iletişim kurmadan önce izlemek, dinlemek ve sonra bağ kurmak gerekir. Karşımızdakinin suskunluğuna saygı duymak gerekir. Karşımızdakinin mahremiyetine saygı duymak gerekir. Hikâyesini anlattırmak doğru değil neyi ne kadar ve ne zaman anlatacağını kendisinin belirlemesine alan açmak gerekir. İnsanları konuşmaya zorlamadan dinlemek gerekirse uzun süre birlikte sessiz kalmaya tahammül etmek önemli. 

Tutum ve tavırlarımızda nelere dikkat etmeliyiz? 

Unutmamamlayız ki biz kurtarıcı değiliz karşımızda eşit ilişki kurduğumuz biri var, sadece duymak yetecektir eğer kendinizi bir şey yapmak zorunda hissediyorsanız bir yerde yanlış vardır. Bu karşımızdakinin minnet duymasına ve onun psikolojik destek veren kişiye borçlu hissetmesine sebep olacaktır bu durum ideal değildir. O yüzden fazlaca merhamet duymak, acımak gibi duygular fark eden kişi depremzedeler başta olmak üzere yukarıda bahsettiğimiz gruplara temas ederken özenli olmalıdır.  Psikolojik ilk müdahale için sakin soğukkanlı ve güvenilir olmamız önemlidir. Panik, telaşlı, şiddetli ağlama krizleri yaşıyor olmak, kendi duygularımızdan bahsetmek karşımızdakine yardım etmemize engel olur böyle bir durumdaysanız yardım etmek yerine yardım alarak güçlenir sonrasında yardım etmeye devam edebilirsiniz. İnsanların bilgi edinmesine yardımcı olmak, haberdar olmaları gerekenleri iletmekle de sorumluyuz. Karşımızdakinin kaygı seviyesinin düşmesine yardımcı olacak gerçek bilgileri iletmek önemli, yorum katmadan, umut aşılamadan bunu yapmak gerekir. Abartmak, gerçek dışı vaatlerde bulunmak kişiye büyük zarar verir. Temel güven ve kontrol duygusu sarsılan insanların ona yardım edeceğini düşündüğü insan tarafından hayal kırıklığına uğratılması oldukça zarar vericidir. Bunu asla yapmayın. 

“En dikkat etmeniz gereken maddeler”

Tutamayacağınız sözler vermeyin. Emin olmadığınız şeyleri iletmeyin. Sadece gerçeklikten bahsedin. Ölçülü olunduğu takdirde mizahta yapılabilir. Gülmek ağlamak üzülmek kızmak konuşmak karşımızdakine iyi gelecektir. Psikolojik ilk yardımda karşımızdaki ile hem hal olmak, anlayarak dinlemek önemlidir ama anlamlandırmak gibi bir amaç yoktur. Sadece dinlemek vardır. Toplumsal travmaları atlatmanın yolu yardımlaşmaktır, paylaşmaktır. Bir diğer ve asıl yolu ise; yaşananların bir daha yaşanmayacağına dair duyduğumuz umuttur.