Uzm. Dyt. Başak Satar, fonksiyonel bir beslenme tedavisinin uygulanması ile romatoid artrit hastalığın şiddetinin azaltılabileceğini belirtiyor.
Romatoid Artritte geçmeyen ağrı kâbusunun sebebi glüten olabilir mi? Glütenin bağırsak yüzeyinde yaptığı tahribat ile iltihaplanmayı artırdığını söyleyen Uzm. Dyt. Başak Satar, fonksiyonel bir beslenme tedavisinin uygulanması ile romatoid artrit hastalığın şiddetinin azaltılabileceğini belirtiyor.
Halk arasında iltihaplı romatizma olarak da bilinen romatoid artritin, tedavi edilmediği takdirde kalıcı eklem hasarlarına yol açtığını belirten Uzm. Dyt. Başak Satar, Gazete Yazıyor’a hastalıkla ilgili merak edilenleri anlattı ve hastaların uygulaması gerektiği beslenme önerilerini verdi.
Geçmek bilmeyen Romatoid Artritt hastalığınız mı var? Peki, hiç beslenme şeklinizi değiştirmeyi düşündünüz mü? Bu konuda sizin yerinize biz sorduk doktorumuz cevapladı. İşte, detaylar röportajımızda…
Romatoid Artritt nedir ve vücudumuzun neresinde görülüyor?
Romatoid artritin bağışıklık sisteminin vücudu çeşitli hastalıklara karşı korumak amacıyla normal dokulara yanlışlıkla saldırması sonucunda oluşmaktadır. Genellikle el ve ayaklardaki küçük eklemlerde oluşan hastalık diz, omuz ve kalça gibi bölgelerde de görülebiliyor. Hatta bazı bireylerde cilt, gözler, akciğerler, kalp ve kan damarları dahil olmak üzere çeşitli vücut sistemine zarar verebilir.
Genetik ve çevresel faktörler etkili mi?
Hastalığın ortaya çıkmasında genetik ve çevresel faktörler etkili olabiliyor.
Son yıllarda yapılan çalışmalarda beslenme tedavisinin öneminin arttığını duyuyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Beslenme tedavisi hastalık seyrini azaltabiliyor mu?
Hastalığın şiddetinin azaltılması, yaşam standartının yükseltilmesi ve seyrinin yavaşlaması için son yıllarda yapılan çalışmalarda beslenme tedavisinin önemi artmıştır. Diyetin, romatoid artrit hastalarının metabolik profili, antioksidan düzeyleri ve mikrobiyota yani vücudumuzda bulunun tüm bakteriler üzerindeki potansiyel etkileriyle romatoid artrit semptomlarını olumlu yönde etkileyebildiği bilinmektedir.
Fonksiyonel beslenme nedir?
Antioksidan kapasite yüksek beslenme, anti-inflamatuar (iltihaplanma azaltıcı/yok edici) özellikli besinler ve baharatların diyete eklenmesi, renkli beslenme ve vücudun eksik olan vitamin ve minerallerinin tamamlanması ile bütünsel bir beslenme tedavisi uygulanmasıdır.
BAZI BESİNLER HASTALIĞIN İLERLEYİŞİNİ TETİKLİYOR
Hangi besinler zararlı? Nelere dikkat emeliyiz?
Bazı besinlerin romatoid artrit hastalığın şiddetini artırıyor. Yapılan bazı çalışmalarda bazı besinlerin hastalığın gelişimini tetiklediği görülmüştür. Vücuttaki iltihaplanmanın artması, C-reaktif protein (CRP) seviyelerinin yükselmesine sebep olurken hastalığın şiddetini artırır. Çevresel faktör olarak kabul gören beslenme düzeni hem tetikleyici hem de hastalığın yönlendiricisi olarak hareket edebilir. Örneğin kırmızı et tüketimi, aşırı tuz tüketimi, glüten, ihtiyaç fazlası tüketilen gıdaların tüketimi, çiğ domates gibi besinler hastalığın ilerleyişini hızlandırır. Son zamanlarda artış gösteren batı tarzı beslenme, yani doymuş ve trans yağlardan zengin, düşük omega-3 yüksek omega-6 yağ asitleri oranı ve rafine karbonhidratların ve şekerle tatlandırılmış içeceklerin aşırı tüketimi, hem inflamasyonu yani iltihaplanmayı artırır hem de artan insülin direnci, obezite ile dolaylı olarak romatoid artrit riskini yükseltir.
AKDENİZ DİYETİ OLUMLU ETKİ YARATIR
Hangi besin tarzı iyi gelmekte?
Hastalıkla mücadelede Akdeniz diyetinin önemli bir yeri vardır. Akdeniz diyeti, içerdiği omega 3 yağ asitleri, vitaminler, zeytinyağında bulunan oleik asit gibi ögelerin doğal iltihap önleyici özellikleri yardımıyla hastalığın seyrinde olumlu etkileri yaratabilir. Aynı zamanda antioksidan kapasitesi yüksek beslenme yani C vitamini, E vitamini, karotenoidler, bakır, mangan, çinko ve selenyum gibi antioksidanlar; fitokimyasallar, flavanoidler, yeşil çay, zencefil, zerdeçal, karabiber gibi besin bileşenlerinin sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Bu besin bileşenleri inflamasyonun şiddetlenmemesi ve azaltılmasında önemli rol oynar.
Hastaların nasıl bir beslenme programı uygulaması gerekiyor?
Romatoid artrit otoimmün bir hastalık olup; bağışıklık sisteminin vücudun kendi eklem dokusuna saldırması sonucu oluşur. Bu nedenle sızdıran bağırsak kaynaklı bir kronik bağışıklık aktivasyonu da artriti oluşturan faktörlerden birisi olabilir. Bağışıklık sisteminin doğru ritimde çalışmasını destekleyen ve anti inflamatuar bir beslenme programı artrit tedavisinde medikal tedaviyi destekler, semptomların rahatlatılmasına yardımcı olabilir.
Bu besinler nelerdir? Nasıl beslenmeli?
OMEGA 3’TEN ZENGİN ŞEKİLDE BESLENİLMELİ
Romatoid artrit hastalarının omega 3 ‘den zengin şekilde beslenmesi gerekir. Omega 3 yağ asitlerinin anti inflamatuar etkisi nedeniyle bağışıklık sistemi desteklenir. Başta deniz balıkları ve ürünleri olmak üzere keten tohumu, chia tohumu ve ceviz omega 3’den zengin gıdaların başında gelir.
ET, KEMİK VE TAVUK SUYU ÖNEMLİ
Romatoid artrite neden olan kronik inflamasyonun sızdıran bağırsak kaynaklı olabileceği düşünüldüğü için, bağırsağın onarımında et-kemik-tavuk suyu gibi kolajen gıdaların kullanılması gerekir. Özelikle eklemden sorumlu tip2 kolajen ve beraberinde tip 1-3 kolajen önerilir.
GLUTEN VE LEKTİNDEN UZAK DURUN
Şekerden, trans yağlardan, omega 6 yağ asitlerinden, tatlandırıcılardan; başta işlenmişler olmak üzere gluten, lektin gibi tahıllardan ve kuru baklagillerden uzak durulmalıdır.
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SEMPTOMLARI ARTIRABİLİYOR
Süt ve süt ürünlerindeki kazein proteinlerinin artrit semptomlarını arttırabileceği görülmüştür. Bunun arkasındaki sebebin; süt ve süt ürünlerinin sızdıran bağırsak oluşumunu tetiklemesi ve vücuda hareket eden kazein moleküllerinin bağışıklığı yanlış yönde aktive etmesi ile moleküler mimikriye sebep olabileceği düşünülmektedir.