En dertli olduğum anda bile kendime eğlence bulmayı biliyorum. Ama zaman zaman “ben de insanım yahu sizler gibi etten, kemiktenim” diyorum.

“On bir yaşındaki Pollyanna, hem annesini hem de babasını kaybedince, küçük bir kasabada yaşayan teyzesinin yanına taşındı. Katı ve sert bir kadın olan teyzesi, küçük kızı yalnızca bir vazife olarak gördüğü için evine kabul etmişti. Ancak Pollyanna bitmeyen neşesi, kimsenin kıramadığı inadı ve babasından miras ‘Mutluluk Oyunu’ ile çok geçmeden, karşılaştığı herkesin hayatına güzellikler katmaya başlayacaktı.”  Ve öylede oldu.

Ben hep mutluyum biliyor musunuz? Hep bir Pollyanna tarafım var sanki. En dertli olduğum anda bile kendime eğlence bulmayı biliyorum. Ama zaman zaman “ben de insanım yahu sizler gibi etten, kemikten” diyerek isyan edesim de gelmiyor değil hani.

Halimizi hatırımızı soranların artık samimiyetinden şüphe eder hele geldik. Öyle ki bizi asıl düşünen hatırımızı değil de yüreğimizi sormalıydı.

Bir bakıyorsunuz ki dost sandığımız insanlardan kazık yiyoruz.

Ya da menfaat ve çıkar ilişkisi içinde yanaşanlara ne demeli?

Çok takıyor muyum? Zaman, zaman evet.

Ben güldüğüm zaman içten gülerim üzgünsem de saklayamam. Şeffaflık mıdır bilmem ama öyleyim.

Birinin gülüşünün sıcaklığını hissettiğim anda en sinirli halimden eser bile kalmaz. Nedenine gelince gülüşlerin sahte olacağını düşünmüyorum. Dedim ya gülersem içten gülerim. Bu yüzden herkesi böyle algılıyorum 

Hala böyle masumane düşünebiliyorsam, iyi bakabiliyorsam ben de Pollyanna’yım demek ki. Belki de mutluluk oyununu oynuyorum fark etmeden.

Ama benimde kırılgan bir tarafım var tıpkı sizde de olduğu gibi. Kimse kimsenin içinde ne yangınlar olduğunu, ne depremlere maruz kaldığını bilmez. O yüzden biraz empati duygusu gelişsin, biraz da içimizde masumiyet. Karşınızdaki size kendinizi kötü hissettiriyorsa bile boş verin gitsin. Hayatınıza kendiniz mutluluklar katın.

Sakın yanlış anlamayın ahkâm kesmek gibi bir derdim yok. Pollyanna olun da demiyorum ama olmaya çalışın. İyi tarafları, güzelliği görmeyi deneyelim. Negatif olmaktan çıkalım biraz da pozitif bakalım ne dersiniz? Belki de hayat böyle daha güzel olacak.

Bazen insan hiçbir yere sığamıyorken kendi hayallerine sığınıyor. Ben de hayallerime sığındım. Sizi bilmem ama ben güzel görmeye, Pollyanna olmaya devam edeceğim.

Kalbi zarif, dili tatlı, niyeti güzel insanlara yolumuz rast gelsin.

Sevgiyle kalın, mutlu kalın…