Her defasında aynı sonucu almak yapılanın yanlış ve eksik olduğunun en net kanıtıdır…

Çözüm ise bilimsel verilerde ve o verileri bulan ve yorumlayan bilim insanlarına inanmak ve onların önerilerini harfiyen uygulamaktır.

Deprem bölgesinde yaşanılan o acıları gördükçe bazı gerçekler ile yüzleşmek hayatı bir kez daha sorgulamamıza neden oluyor. 99 depremini yaşamış biri olarak, çok sevdiğim kardeşim dediğim canımı kaybettikten sonra deprem gerçeğinin ne kadar can yaktığını görmüştük. Sonrasında ne oldu? Yaşanılan acılardan ders çıkarmayarak hayata kaldığımız yerden devam ettik. Hep birlikte, milletçe…

“Kaçak yapılar, ruhsatsız binalar ve deprem öldürmez çürük bina öldürür” gerçeği ile bir kez daha yüzleşmiş olduk. Geçen gün Japon Deprem Uzmanı ve Yüksek İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki ile depreme dair röportaj yaptım. “Japonya’da yapı denetim sistemi yok” diyor. Denetimin oturduktan sonra değil, iskan verilmeden yapılması gerektiğini söylüyor Yoshinori Moriwaki ve ekliyor “Japonya’da yapı sistemi yok ama bina ruhsat oranı yüzde 100’dür. Yani ruhsatsız, denetlenmemiş binanın içinde oturulması mümkün değil. Türkiye’de ise ruhsatsız ve kaçak binalar çok fazla. Betona, demire bakmadan imza bile atılıyor. Felaketin asıl sorumlusu bu ruhsatsız kaçak binalar.” Ne kadar acı değil mi? Japonya’da yapı denetim yok bizde yapı denetim var. Ama ruhsatsız binalar da var. Yüksek İnşaat Mühendisi ve Yapı denetim firması olan bir arkadaşım var. Yaşadığı birçok olaya tanık olmuşluğum var.

Şahit olduğum bir gerçeği anlatayım sizlere. Ofisinde otururken yapı denetimini yaptığı inşaatın müteahhiti geldi. Gelmek ne kelime, resmen ofisi bastı. Geçen diyalog:

- “Neden imzayı atmıyorsun?”

- “ Atamam beyefendi, o kadar insanın vebalini alamam. Bu binalarda insan oturacak. O kadar kişinin hayatı benim şu atacağım imzaya bağlı. İnsan hayatı bu kadar ucuz değil.”

- “ Atacaksın, yoksa karışmam” (Çok açıkça tehdit ediyordu aslında) Arkadaşım aynen bu cümleyi kurdu:

- “ Elinden geleni ardına koyma. Atmıyorum imzayı beyefendi, inşaatını kanuna uygun yap. Bu kadar canın vebaline giremem” Gerçekten de o imzayı atmadı ve gereken mevzuatı uygulattı. Ya peki o imzayı atsaydı ne olacaktı? Eksiklerimiz, hatalarımız, ayıplarımız umuyorum ki hepimize ders olsun. Sevgiyle kalın…