Kızamık vakalarındaki artış, salgın iddialarını da beraberinde getirdi. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Savaş Vural, konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak, kızamık vakalarındaki artışın en önemli sebebinin aşı karşıtlığı olduğunu belirtti. Türkiye, son bir yılda görülen 457 kızamık vakasıyla Rusya ve Tacikistan'ın ardından hastalığın en çok görüldüğü üçüncü ülke oldu. Bu vakaların çoğu Ocak ve Şubat aylarına aittir. İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Savaş Vural, kızamık komplikasyonlarının ve ölüm riskinin en yüksek olduğu grubun 5 yaş altı çocuklar olduğunu vurgulayarak, 1 yaş altı vakaların neredeyse tamamının ve 1-4 yaş aralığındaki çocukların yarısından fazlasının aşılanmadığını belirtti.


Dr. Vural, kızamığın hafife alınmaması gereken bir hastalık olduğunu ve ölümcül olabileceğini, hatta kalıcı hasarlara yol açabileceğini ifade etti. Kızamığın her yaşta görülebilen bir hastalık olduğunu, ancak en çok çocuklarda görüldüğünü ve eksik aşılı veya aşılanmamış yetişkinlere de çocuklar aracılığıyla bulaşabildiğini belirtti. Dr. Vural, günümüzde kızamığın yayılmasının en önemli sebebinin aşı karşıtlığı olduğunu söyledi.


Dr. Vural ayrıca, 1 yaş ve 4 yaş arasındaki kızamık aşılarının büyük oranda koruyucu olduğunu, ancak hastalığın yine de görülebileceğini belirtti. Aşılanmamış yetişkinlerin birer ay arayla kızamık aşısı yaptırabileceğini ifade etti. Dr. Vural, kızamık vakalarının özellikle büyük şehirlerde arttığını, ancak şu anda salgın alarmı niteliğinde olmadığını belirtti. Ancak aşılamanın yapılmaması durumunda tehlikenin kapıda olduğunu ifade etti. Koronavirüs salgını sonrası artan aşı karşıtlığı, veri eksikliği ve düzensiz göçün salgın hastalıkların yayılmasına neden olduğunu belirtti. Ocak ayından bu yana artan kızamık vakalarının, ailelerin aşılama konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

İHA
Editör: Funda Işık