Öyle veya böyle Türkiye bir yerli otoyu çok yakında banttan indirip asfaltı ağlatacak…
Talep patlaması CİMER’e geldi dayandı. Piyasada olmayan otomobile 6 bin kişi sıra yazdırmak için başvurmuş. Sarı sayfalı ilan siteleri aracımı satıyorum yerlisini alacağım sloganlarıyla dolu…
Bir zamanlar mumla aranan babayiğitler ortaya çıkıp Türkiye’ye ait otomobil markası oluşturmak için kolları sıvayınca kısa zamanda büyük yol kat edildi.
Elektirikli otoyla zamanın ruhu, dizaynıyla gönüller yakalandı. Umarım uygun fiyatlı olur da cüzdanlarımıza hitap eder!
Ancak tüm bu güzellikleri görmek istemeyen, görüp de hakkını teslim etmek istemeyenler de yok değil. Sezar’ın hakkı Sezar’a demişler. Bilinçsizce yapılan eleştiri hedefinden çok söyleyeni yıpratır. Tüm doğrularını alır götürür. Oysa yapılan çabaları ve gelinen noktayı takdir etmek büyük gönüllülerin işidir.
Kim ne derse desin TOGG büyük bir başarıdır. Organizasyon, planlama ve hedeflere ulaşma konusunda gelecek nesillere örnektir.
Herşey tamam mı?. Eksiklikleri yok mu? Var elbette.. Ama marifet iltifata tabii derler… Bunca emeği hiçe saymak, açık aramak adil değil. Kervan yolda düzülür misali. Hele bi yollara çıksın, piyasa zaten TOGG için gerekli ayarı verecektir.
Eksik de olsa hatalı da olsa birşeyler üretmek, hiç bir şey yapmamaktan çok daha iyidir.
Gelelim eksikliklere.. Bu arabanın yağı suyu nerede değişecek. Bayi ağı var mı?, TOGG sahipleri araçların bakımlarını nerede yaptıracak? İkinci el fiyatı nasıl oluşacak?
Bunlar hep akıllarda kalan soru işaretleri.. TOGG’un geldiği nokta gurur verici ancak iş sadece otomobili üretmekle olmuyor. Ürün gamı şimdilik coupe, sedan, hatcback… Otobüs ve minibüs gibi seçenekler hedefler arasında olacak mı merak ediyorum…
İç güçler yapar, dış güçler bozmaya çalışır. Boş güçler ise eleştirir…
Bi yerden başlamak gerekiyordu başlandı...