Her şey bir düşünceyle başlar mı? Biz mi yaratıyoruz tüm korkularımızı, acılarımızı?

Çok “iyi” giden bir şeye sımsıkı tutunup, o iyi giden şeyi kendi korkularınızla “kötü” giden bir şeye çevirdiniz mi hiç? Sonra da kendinizi dövdünüz mü “berbat ettim” diye…

Benim de uzun zamandır aklımı karıştırıyor bu sorular.

İnstagram da takip ettiğim çok güzel bir sayfa var. 

“ her_sey_dusunceyle_baslar” siz değerli okuyucularıma da tavsiye ediyorum mutlaka takip etmelisiniz.

Her güne ait sizi sizden alan yol gösteren müthiş yazıları var. Mutlaka ruh halinizi anlatan bir detayı yakalıyorsunuz. 

Kendimi sorguladığım bir anda bu yazısı çıktı karşıma. Acaba evren bana işaret mi yolladı?

Diyor ki “O zaman şu sorulara kendi içinizden bile olsa bir cevap arar mısınız?”

- Neden daha iyi bir şeyin olmasının imkânsız olduğuna inanıyorsunuz?

- İyi olan şeyi neden hep kaybedeceksiniz sanıyorsunuz?

- Daha iyisini hak etmediğinize sizi kim inandırdı?

- Bir şeyler yolunda gitmediğinde suçlusunun hep siz olduğunu size kim söyledi?

- Neden her şey için çok çabalamanız gerekiyor?

- Neden hep “sizin” çabalamanız gerekiyor?

- Bir şey yolunda gitsin diye neden çok verici olmanız gerekiyor?

- Kim sizi çok “fedakâr” olduğunuz için alkışlıyor?

- Eğer fedakâr olmazsanız sevilmez mi oluyorsunuz sizce?

- Sevilmeyi hak etmek için hep “çok” mu uğraşmalısınız?

- Ve “çok” sevdiğiniz için kim sizi cezalandırdı?

- Kim “çok fazla” olduğunuzu düşündürttü?

- Dilin ucuna gelenleri ne için yutup sustunuz?

- Sesinizi kısan ne?

- Hakikatinizi söylediğinizde ne olacağından korktunuz?

- Kaybeden hep siz misinizdir?

- Sizi kaybeden yok mudur?

“Daha onlarca soru sorabilirim” diyor.

Ve şöyle devam ediyor:

Aslında hepsinin cevabı dönecek dolaşacak ve yine o temel iki kaynağa gelecek.

Adımlarımızı attıran o iki duruma…

Ya korkudan ya da sevgiden alıyoruz kumandamızı.

Peki, şimdi bu soruların cevapları ile ne yapacaksınız?

İyi mi böyle?

Yoksa “yeter” acaba bunu nasıl değiştirebilirim? Diye mi düşünüyorsunuz.

Öyle işte… Bir dürteyim dedim…

İnstagram da hayatıma bir tesadüfle girdiği için “ her_sey_dusunceyle_baslar” sayfasına sonsuz teşekkür ederim.

Belki de burada tesadüf yoktur tevafuk vardır. Ne dersiniz?

Huzurla ve Sevgiyle kalın…