Cevapsız kalan bir soru, insanın zihnini meşgul eden bir düğüm haline gelebilir ve zamanla delirtici bir etki yaratabilir.
“İlgisizlik mi, Cevapsızlık mı?”
Cevapsız kalan bir soru, insanın zihnini meşgul eden bir düğüm haline gelebilir ve zamanla delirtici bir etki yaratabilir.
Bir konuda yardım istiyoruz, bir fikir almak istiyoruz veya sadece başkalarının düşüncelerini merak ediyoruz. Ancak, beklenen cevabı alamadığımızda, zihnimizde birçok soru belirir. Karşımızdaki kişi bizi önemsemiyor mu? Yoksa cevap bulamadığı için mi sessiz kalıyor? İşte bu sessizlik, bazen delirme noktasına kadar bizi sürükleyebilir.
Bir soru sorduğumuzda, çoğu zaman karşılıklı bir iletişim bekleriz. Ancak, bu beklentimiz karşılanmadığında, duygusal bir boşluk hissedebiliriz. Belki de karşımızdaki kişinin bizi önemsemediğini düşünürüz.
“Neden cevap vermiyor?” diye sorarız kendimize. Bunun sonucunda, kendimizi değersiz veya göz ardı edilmiş hissedebiliriz.
Ancak, bu sessizliğin nedeni sadece ilgisizlik olmayabilir. Bazen insanlar, tam ve tatmin edici bir cevap verememekten dolayı sessiz kalabilirler. Belki de sorumuza verilecek bir cevap bulamıyorlar veya düşünmek için zamanları yok. Ya da belki de başka birçok sebepten dolayı sorumuza gereken ilgiyi gösteremiyorlar. Belki de anlama kapasiteleri yok.
Bir soruya cevap verememek nedir ya?
Teknoloji sayesinde sürekli iletişim halindeyiz, ancak bu iletişimin niteliği ve derinliği sıkça ihmal edilebilir. Sosyal medya platformlarında, anlık mesajlaşma uygulamalarında veya e-posta trafiğinde kaybolmak kolaydır. Aslında soru basittir, anlamak zordur.
Olaya iyi tarafından bakmak
Bu sessizlikle başa çıkmak ve delirme noktasına gelmekten kaçınmak için, empati ve anlayış önemlidir. Bir insanın sadece cevap verememesi, sizi önemsemediği anlamına gelmez. Bu durumu kişisel almaktan ziyade, karşınızdakinin meşgul olabileceğini, belki de tam bir cevap vermek için düşünmeye ihtiyacı vardır.
Beklentileri net bir şekilde ifade etmek size yardımcı olabilir. Sorularınızı net bir şekilde ifade ederek, karşınızdaki kişinin size uygun bir cevap verebilmesine yardımcı olabilirsiniz. Ama baktınız ki hala cevap vermiyor, o zaman anlama kapasitesinden şüphe edebilirsiniz ya da sizi önemsemiyor.
Empati, anlayış ve açık iletişim, bu tür durumları yönetmek ve delirme sınırından uzak durmak için gereklidir.
Unutmayalım ki, herkesin kendi hayatı ve zorlukları vardır ve herkesin her zaman cevap vermeye veya anında yanıt vermeye zamanı olmayabilir.
Ama yine unutmayalım ki, insanlar arasındaki iletişim süreci her iki tarafa da sorumluluk yükler.
Sevgiyle kalın…