İlkeli Söz; Unutursanız, unutulursunuz!. Unutmayın!. Unutturmayın!.
Coğrafya kader midir! Hep sorduğumuz bu soru suratımıza bir kez daha şiddeti tarifsiz bir tokat gibi vuruldu maalesef. Ülkemiz dünyanın en önemli deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya kuşağı üzerinde yer almaktadır. Ülkemizin, karmaşık jeolojik yapısı ve jeodinamik konumundan dolayı hemen hemen her gün çok sayıda farklı ölçeklerde depremler meydana geliyor. Tabiri caiz ise ülke olarak yıllardır bir atom bombasının üstünde otururcasına yaşıyoruz, yaşamaya çalışıyoruz, başımıza gelen patlamalardan ders almıyoruz, ders almamak için adeta direniyoruz.
Yakın zamanda küçük kıyamet olarak yaşadığımız 1999 İzmit Depremi Kuzey Anadolu Fayı’nın Doğu Marmara kesiminde gerçekleşmiştir. Konu ile ilgili tüm yerbilimciler bu düzenli deprem göçü nedeniyle Kuzey Anadolu Fayı üzerinde olabilecek ilk büyük depremin bu fayın Adapazarı-Yalova bölümünde gerçekleşeceği hususunda görüş birliği içerisindeydiler. Olan depremle yerbiliminin bu öngörüsü doğrulanmış ve Kuzey Anadolu Fayı’nın bu bölümünün hareketi afet nitelikli olmuştur. Dinar, Erzincan, İzmir ve en son Elazığ ve Van depremleri ülke olarak mıh gibi yüreklerimize kazınmıştı. Unutmadık, unutturmayacaktık! En son Elazığ depreminin ardından bilim insanlarımızdan Prof. Dr. Naci Görür bir sonraki deprem nerede olacak hocam sorusuna çok değil 9 ay önce bakın ne cevap verdi?
‘Prof. Dr. Naci Görür, daha önce canlı yayında deprem konusunda uyarmıştı: ''Kahramanmaraş yöresine dikkatli bakmak lazım. Burası depreme gebe bir yer. Şimdiden zarar azaltıcı önlemlere başvurulması lazım.’' demişti.’
Hatta şunun şurasında ciğerlerimizi yakan büyük felakete 3 gün kala bir kez daha uyarıp bilimsel veriler ışığında acilen önlem alınmalı diyerek ‘Yarbaşı-Düziçi/Osmaniye’de 4,2 deprem oldu. Deprem Doğu Anadolu Fay Zonunda. Bu zonun Çelikhan-Erkenek-Maraş kesiminden endişe ediyoruz. Bu kesimi NE ucundan 2020 Elazığ depremi yükledi. Bu deprem de küçük de olsa SW ucundan zorladı. Bu uçta son deprem 1998 Adana Depremi.’ diye tweet atmıştı. Bu uyarıdan sadece 3 gün sonra uyandığımız büyük felaketin sabahı ile ciğerlerimiz yanıyor demekten öte, bir tornavida ile ciğerlerimiz bu sesi duymayarak delik deşik edilmiş, paramparça hale getirilmiş oldu. Maalesef büyük felaket, erken uyarısını bir kez daha yapmış, adeta sirenler çalarak, çakarlar çalarak bağıra bağıra gelmişti. Tarihte ‘Büyük Felaket’ olarak yerini almasına ülkenin her kademesinde yer alan yetkililer, bizler, onlar, bunlar, şunlar, her kim varsa hiçbirimiz engel olamadık.
Peki aynı Prof. Dr. Naci Görür ve tüm uzmanlar hep bir ağızdan bir sonraki büyük felaketin daha büyüğünün yani ‘Mega Felaket’in nerede gerçekleşeceği sorusuna ne cevabı veriyor!
İstanbul’da!.
Ey İstanbul kendinize gelin, ayağınızı denk alın, bu gece deprem olacak gibi kollarınızı sıvayınız!. En yukardan en aşağıya kadar her kim varsa hepimiz, hepiniz titreyin büyük felaketi gösteren ekranlara, sosyal medyalara baktıkça.
Unutursanız, unutulursunuz!.