Yıllarca aklımızdan çıkmayacak bazı anlar vardır. Gördüklerimiz hafızamıza kazındı, yüzümüzde buruk bir tebessüm bıraktı.

13 yaşındaki çocuğun 55 saat sonra elinde muhabbet kuşu ile birlikte enkazdan çıkması. 15 yaşındaki Ayfer’in enkaz altından çıkarılırken Zeynep Bastık şarkısını açmalarını istemesi. Alman arama kurtarma ekibi görevlisinin öğrendiği Türkçe kelimeler ile enkaz altındaki depremzedeye seslenmesi. Ertesi gün Fenerbahçe’nin maçı olduğu için formasıyla uyuyan Kamil’in enkazdan çıkarılması. 5 yaşındaki Hazal’ın ilk müdahalede “Yok daha muayene olmadım” diyerek su içmemesi. 71 Saatte enkaz altından çıkarılan Ahmet Eren’in “Ama benim yarın okulum var” demesi. Gönderilen yardımların içinden çıkarılan notların bölgedeki depremzedelere ulaşması.

Depremin 138. Saatinde Abdülkerim amca ve Senem teyzenin el sallayarak ve tebessümle enkaz altından çıkması. Arama kurtarma ekiplerine yol gösteren kedi sayesinde 3 kişinin enkazdan çıkması. K-9 Köpeklerinin hayat kurtarması. Yıkılan Antakya Ziraat Bankasının duvarında sapasağlam duran Atatürk portresini. Daha bilmem kaç saat, kaç gün sonrası yaşama tutunmuş canlar. Yaşanılan binlerce mucizeler. Ve bu gördüklerimiz hafızamıza kazındı, yüzümüzde buruk bir tebessüm bıraktı. Sevgiyle kalın…