İlkeli Söz; ‘Tarih, insanın anılarına zamanla yazılmış döngüsel bir şiirdir.’ Percy Bysshe Shelley

Güzel ülkemin dört bir köşesinden tarih kokan haberler gelmeye devam ediyor. Ülkemizde yine bir ilke imza atılarak Kanuni Sultan Süleyman'ın ve askerlerin konakladığı yerlerden birisiyle ilgili ilk defa bilimsel bir kazı yapılacak. ‘Kanuni Sultan Süleyman'ın 500 yıl önce Rodos Seferi sırasında Yatağan ilçesindeki Bozüyük Mahallesi'nde konakladığı alanda arkeolojik kazı gerçekleştirilmesine karar verildi. Muğla Valiliği’nden yapılan açıklamada, Stratonikeia ve Lagina antik kentleri kazı ekibinin de bilimsel destek vereceği çalışmalarda Rodos Seferi ve dönemin imar faaliyetleriyle ilgili yeni verilere ulaşılmasının hedeflendiği belirtildi.

Kanuni Sultan Süleyman'ın ve askerlerin konakladığı yerlerden birisiyle ilgili ilk defa yapılacak bilimsel kazıyla; "Beylikler ve erken Osmanlı Dönemi ile ilgili mimari ve küçük buluntuların yoğun olarak bulunduğu Stratonikeia'ya çok yakın bir konumda yer alan Bozüyük otağında başlayacak. Yapılacak olan bilimsel çalışmalarla bölge tarihi, Osmanlı mimarisi ve 15. yüzyıldaki bölgeler arası ilişkilerin anlaşılması açısından da büyük önem taşıyacak."
Bir diğer güzel haber de Diyarbakır’dan geldi. 

Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesindeki Gre Fılla Höyüğü’nde, Göbeklitepe ile çağdaş özel yapılar ortaya çıkartıldı.

Araştırmacılar, eserlere göre burada belli oranda bir ritüel davranışın sergilendiğini söylüyor. Diyarbakır’da yer alan ve Çanak Çömleksiz Neolitik döneme tarihlenen Gre Fılla Höyüğü’nde çukur tabanlı yapılar bulundu. Bu yapılardan birinde steller var ve bunlar Göbeklitepe ile çağdaş.

Gre Fılla Höyüğü’nde 2018 yılından beri Diyarbakır Müze Müdürlüğü başkanlığında, Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı bilimsel danışmanlığında kazı çalışmaları yürütülüyor.

Höyükte devam eden kazı çalışmalarında, Çanak-Çömleksiz Neolitik Dönem’de yaşamış toplumlara ait kalıntılar ve dini ve sosyal yaşam alanları belirlendi. Günümüzden 11.000 ila 12.000 yıl öncesine ait bu yerleşim yerinde dört yıldan beri süren kazılarda en eski yerleşik topluluklara ait bulgulara rastlandı. Höyükte en eski yerleşim Çanak-Çömleksiz Neolitik Dönem’e tarihleniyor. Daha sonra Erken Neolitik Çağ’da ise birkaç yüz metre yakındaki Ambar Höyük ve Kendale Hecala’ya yerleşilmiş.

Diyarbakır’daki bilinen en eski yerleşimin görüldüğü bu höyükte, yuvarlak planlı barınaklar kullanılıyordu, daha sonra yerleşimin dar planlı hale geldiği görülüyor. Buralar özel yapılar olarak da geçiyor. Tıpkı Göbeklitepe’deki gibi.

Hemen hemen 10 metreye yakın çapı olan üç farklı çukur yapı açığa çıkarıldı. “Birinde steller var ve bunlar Göbeklitepe ile çağdaş. İçlerinde çatıyı taşıyacak şekilde dört paye bulunuyor. Eserlere göre burada belli oranda bir ritüel davranışın sergilendiğini söyleyebiliriz. Bir inançla ilgili sosyal yaşamın da bir arada bulunduğu ortak kullanım alanları olarak tanımlayabiliriz. Bunlara doğrudan tapınak demek istemiyoruz. Çünkü henüz o kadar çok veri yok elimizde. Buralar özel yapılar olarak da geçiyor. Tıpkı Göbeklitepe’deki gibi.”

Kazı ekibinde yer alan Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümünde doktora öğrencisi Özlem Ekinbaş Can. Fırat hattı için Göbeklitepe nasıl bir sembol teşkil ediyorsa, Dicle hattı için de Gre Fılla’nın bölge için sembol olabileceğini söylüyor.’ Belliki ilerleyen dönemlerde de bölgeden oldukça heyecan verici haberler gelmeye devam edecek gözüküyor. Ben de haberler geldikçe İlkeli Köşemde sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.