Güneşin asma yapraklarında hapsolduğu çarşıda, esnafın kazanma azmiyle hırsla yuvarladığı zarların tıkırtısıyla pulların tahtaya çarptığında çıkan seslerin birbirine karıştığı iddialı tavla maçlarına şahit olmayanımız yok gibidir. Ya Kasparov’un inanılmaz hamleleriyle kazandığı o unutulmaz satranç şampiyonlukları… Biri saf zeka, diğeri tartışmaya açık yüzde 50 şans diye bilinen iki oyunun belkide ilk defa okuyacağınız hikayesiyle güzel bir hafta sonu yazısıyla sizi baş başa bırakıyorum…
Satranç Hindistan’da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur.
Efsaneye göre Hint İmparatoru danışmanlarına, çocuklarının savaşta iyi düşünen başarılı birer general olmaları için bir yol bulmaları talimatını vermiş.
Bu talimat üzerine imparatorun danışmanlarından Herssabbin Dahire adlı bir Hint düşünürü satranç oyununu bulmuştur.
Daha sonra Hint İmparatoru, bir satranç takımını, yanında bir mektup ile birlikte, hediye olarak Pers İmparatoruna göndermiş.
Mektubunda oyunla ilgili hiç bir açıklama yapmamış, sadece:
Pers İmparatoru’na:
“Kim daha çok düşünüyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha çok ileriyi görüyorsa o kazanır.
İŞTE HAYAT BUDUR…” diye yazmış..
Pers İmparatoru bu mesajı dönemin en alim veziri olan Buzur Mehir ile paylaşmış ve ondan önce oyunu çözmesini, sonra da karşılık olarak Hint İmparatoru’na hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini istemiş.
Buzur Mehir tarafından 1400 yıl önce tasarlanan tavla oyunu; dünyanın en popüler oyunlarından biridir.
Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi de son derece etkileyicidir.
Tavlanın 4 köşesi 4 mevsimi, içindeki karşılıklı 6′şar hane 12 ayı, pulların toplamı ayın 30 gününü ,siyah-beyaz pullar gece ve gündüzü, karşılıklı 12′şer hane günün 24 saatini simgeler..
Buzur Mehir’in bulduğu oyunu çok beğenen Pers İmparatoru,
Hint İmparatoru’nun hediyesine karşılık olarak bir tavla takımı göndermiş.
Hediyesine iliştirdiği mektupta ise şöyle yazıyormuş:
Hint İmparatoru’na:
“Evet,
Kim daha çok düşünüyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha çok ileriyi görüyorsa o kazanır.
Ama şansı da unutmamak gerekir...
İŞTE HAYAT BUDUR…”