“Tanıdığım en güzel insanlar yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi, kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş insanlardır. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar.”Elisabeth Kübler-Ross…
Bu anlatım ve ifade her zaman yolum, yoldaşım olmuştur.
Benim de çevremde, dost hanemde; karakter ve kişilik yapısında dikkat ettiğim unsurlar var. Ve ben bu insanlara hayranlık duymadan edemem.
* Bardağa hep dolu tarafından bakanlar.
* Gülümseyerek konuşan.
* Konuşurken göz teması kuranlar.
* Hatasını telafi etmeye çalışanlar.
* Doğayı seven, yaşatan.
* Kendinle vakit geçirmeyi sevenler.
* İlk ‘Seni Seviyorum ya da Seni Seviyorum’ demeyi bilenler.
* Zenginlik, para dışında hayalleri olanlar.
* Duygularını rahatça ifade edenler.
* Başkalarına değil kendi hayatına odaklananlar.
* Hayatı için sorumluluk alanlar.
* Tutumlu ama aynı zamanda cömert olanlar.
* Hassas konularda gevezelik etmeyenler.
* Hata, kusur değil güzellik arayanlar.
* Kendi için zararlı olanı kolayca tespit edenler.
Bu özellikleri taşıyanlara hayranlık duymamak elimde değil. Benim de karakter yapımda bu özelliklerden bir madde hariç hepsi mevcut.
“Kendi için zararlı olanı kolayca tespit edenler”. İşte bu maddeyi hiçbir zaman beceremedim.
Neyden, kimden zarar gelebileceğini hesaplayamam. Kazık yediğimde anlarım.
‘Düşmanıma bile dostça yaklaşabilen ben’
Sizden yardım istiyorum; bunun bir püf noktası varsa bana da öğretin.
“Zararlı olanı nasıl tespit edebiliyorsunuz?”
Zararlardan uzak bir yaşama…
Sevgiyle kalın…