İlkeli Söz; Bugün İlkeli Sözü de Rahmetli Doğan Cüceloğlu’nu saygıyla anarak onun sözünü paylaşmak istedim.
Mersin'in Silifke ilçesinde 11 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi.
‘Bir ailede doğan çocuğun mutluluğundan sadece o anne baba değil, kademe kademe tüm toplum sorumludur.’ diyen Doğan Cüceloğlu sadece bireylere değil koca bir topluma hitap ederek kısa sürede sözleriyle, fikirleriyle, anlatım tarzındaki naifliğiyle dikkatleri üzerine çekti, hemen hemen herkes tarafından sevilen, saygı duyulan, en önemlisi de kulak kesilen biri, evimizin psikoloğu haline geldi. Televizyona çıktığı tüm programlar neredeyse Türk Halkının bilinçli kesiminin tamamı tarafından dikkatle izleniyor, yetinmeyip koşa koşa kitapçılardan yeni çıkan kitapları neredeyse havada kapılarak alınıyordu. Tabi toplumun maalesef bir kesiminin Doğan Cüceloğlu’ndan haberi bile yoktu o başka. Keşke olsaydı. Neyse en azından daha fazla kesimin haberdar olması için mücadeleye devam çünkü anlattıkları, söyledikleri, sözleri ve söylemleri gerçekten toplumun kanayan yarası mutlu ve değer yargıları olan bireyler yetiştirme konusunda çok kıymetliydi. Özellikle geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı bir ruh haline sahip olmaları yönünde anne babalara, ebeveynlere söylenecek çok söz vardı ve o sözlerin hemen hemen hepsi Doğan Cüceloğlu’ndan söyleniyordu. Değer yargılarıyla ilgili de üniversite öğretim görevlisiyken öğrencilerine ve katıldığı seminerlerde katılımcılarına anlattığı bir ders vardı; Bir seminerde yere bir parça ekmek koymuş ve “Bu ekmeğe basabilecek birisi var mı?” diye sormuş salondakilere.
Hiç ses çıkmamış tabii. “Sahneye gelip bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim” diye devam etmiş. Salondan yine çıt yok.
Fiyatı artırarak 5000 dolara kadar getirmiş.
Bu sırada salonda bulunanlardan birisi, “Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma!” demiş. Doğan Hocam da, “İşte değerler eğitimi budur” diye noktayı koymuş.
Para vererek ekmek çiğnetebileceğiniz insan sayısı yok denecek kadar azken, bedavaya yalan söyleyen, dedikodu yapan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi?
Acaba yalan söyleme konusunda bu kadar hassas olamaz mıydık?
Veya herhangi bir toplulukta birisi gıybet etmeye başladığında herkes tepki veremez miydi?
Yere düşen ekmeği çiğnememek için duyduğumuz hassasiyet, yerlerde sürünen bazı değerlerimiz çiğnenirken niçin kendini göstermiyor acaba?”
O salonun yarısı 5 dolara da o ekmeğe basardı, ama salonun kalanından, özellikle de 5 bin dolara tepki gösteren o gençten çekiniyordu.’
Doğan Cüceloğlu’nun bize gösterdiği bu küçük deney ile çıkardığımız sonuç olarak: İşte gösterdiğimiz bu direnişi keşke tüm değer yargılarımızın tersini yapma eğiliminde olanlara gösterebilsek, keşke kendi değer yargılarımızı da bu çizgide tutabilme direnci gösterebilsek.
İlkeli Söz; Bugün İlkeli Sözü de Rahmetli Doğan Cüceloğlu’nu saygıyla anarak onun sözünü paylaşmak istedim. Her yaşamın bir öyküsü vardır ve bu öykü binlerce seçimden oluşur. Seçimlerimizin altındaki değerlerin farkında mıyız ve eylemlerimizden sorumluluk alıyor muyuz? Farkında olsak da olmasak da yaptığımız her bir seçimin sonuçları vardır ve bunlardan sorumluluk alan insan gelişir ve güçlenir. Her bir seçim kim olduğumuzu ve nasıl bir gelecek oluşturduğumuzu belirler. / Doğan Cüceloğlu