KADIN VE GÜL VE TOPRAK

Karanlığı yırtılırken gecenin
Bir umut düştü toprağa
Bir yudum sevgi, bir yudum aşk
O sevgiyle kızıla boyandı evren
Kadın, doğurmuş dediler
Düşler arşa uzandı çığlık çığlığa

Bir tohum çıktı kınından ansızın
Daldığı kış uykusundan uyanırcasına
Bir can kopup geldi dünyaya
Adı insan

Can, gül, diken ve su
Toprağın derinlerine kök saldılar
Bir sancı, bir ince sızı ki dayanılmaz

Bir kadın uyandı sabaha
Tarifsiz sancılar içinde
Güneşe selam verdi bir eli,
Bir eli doğurduklarına duada

Aşk oldu ilk sözü
Kadın, gül ve diken
Sarılıp yattılar koyun koyuna
Toprak ananın koynunda
Yan yana
Yürek yüreğe
İnançla
Dirençle
Kocaman bir umutla…


Toprak anaç,
Kadın ana
Birlikte anılır oldular yan yana
Kadın korkmadı dikenlerden
Toprağın bağrını eşelemekten
Dayandı’’ tırnak ile diş ile ‘’
Sardı bağrına yaşamın her çilesini
Anneliğin kaderi
Direnmektir, dedi
Dört elle sarılmaktır yaşama…

Çiçekte dal,
Petekte oğul,
Dudakta bal
Kadının her zerresinde aşk var

Toprakta bahar,
Yürekte har
Kadınca efkar
Yaşamın içinde birlikte var
Birlikte bir nefesi paylaşırlar

Bir ana sarıldı sevdiğine
Taş çatladı, gül açıldı
Yaz oldu dört mevsim
Toprak bire on verdi
Gelincikler renk verdi
Baş eğdi cihan
Bu kutsal ittifaka