“İtfaiyeci olmak öyle kolay değil. Beceri ister, tecrübe ister ama her şeyden önemlisi yürek ister.” Peki, sizce meslek olmayı hak etmiyorlar mı?

İtfaiyecilerin hayatları adeta pamuk ipliğine bağlı. Bazen yangın, bazen trafik kazası, bazen de herhangi bir yerde sıkışan hayvanları kurtarırken görürüz onları. İtfaiyecilik küçümsenecek bir meslek değil bilakis gurur duyulmalı. 

24 saat boyunca görev başındadırlar. Kimi zaman eleştirilirler, kimi zaman da cansiperane görevleri sebebiyle takdir edilirler. Canlarını hiçe sayarak alevleri söndürmek için çaba sarf ederler. Herkesin hızla kaçtıkları yerlere onlar koşarak girerler. Onlar canla başla görev yapan itfaiyecilerdir. 

Geçtiğimiz günlerde bizde ekip arkadaşım muhabir Elif Kızılçay ile İstanbul İtfaiyesi Bakırköy gurup amirliğinde büyük tehlikeleri göze alarak bu görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan Merve Taşcı -Semiha Diker ve erkek meslektaşlarını ziyaret ederek bir röportaj gerçekleştirdik. 

Hatta yangın kıyafetlerini giyip bizzat uygulamaya geçtik. Yangın merdivenine çıktık. Bu arada yükseklik korkum yok oldu. Sanırım itfaiyeci ruhu taşımak böyle bir şey. Eee nede olsa itfaiyeci ailesinden geliyorum.

Hani biz yangını, tehlikeyi, kadın olmayı konuştuk ya. Bir de o kadar önemli bir detay var ki sizle de paylaşmak istedim. 

30 saniyede giyinip çıkmak zorundalar ya ben o kıyafetleri giyerken 10 dakika harcadım. Üstüne de hazırlanırken yoruldum. 

Oh be giyindim işte dedim, ama o da ne? Adım atarken ayağımı kaldırmak ne mümkün. Zor yürüdüm. Helal olsun size kızlar itfaiyeci kıyafetini giymek bile beceri istiyor.

“İtfaiyecilerin; silahı hortum ve mermisi su”

İstanbul İtfaiyesi Eski Daire Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç rahmetli hocam itfaiye mesleğini şöyle açıklardı: “ İtfaiyecilik; bilgi, tecrübe, cesaret ve özveri isteyen, en riskli ve en stresli mesleklerden birisidir. İtfaiyeciler; silahı hortum ve mermisi su olan ateş savaşçılarıdır. Vatandaşın yangına karşı can ve mal güvenliğini koruma görevini üstlenen itfaiyecilerin; her türlü koşulda hiç bir menfaat gözetmeden düşündüğü tek şey kurtarmak ve söndürmektir. Tek ödülü ise başarılı olduğunda duyduğu hazdır.”

İtfaiyecilerin, tek ödülü ise başarılı olduğunda duyduğu hazdır diyen hocama katılıyor ve ekliyorum: 

Hani ahkam kesiyorsunuz ya! 

- İtfaiye geç geldi.

- İtfaiyeci seyretti.

-İtfaiye zamanında müdahale edemedi.

“İtfaiyeci olmak öyle kolay değil. Beceri ister, tecrübe ister ama her şeyden önemlisi yürek ister.”

Sizce meslek olmayı hak etmiyorlar mı?

Sevgiyle kalın…