Mavi ve yeşilin kusursuz bir dansıyla buluştuğu yerlerden biri olan Datça, Türkiye'nin güneybatısında, Muğla ilinin sakin köşelerinden birinde yer alıyor. Eşsiz güzellikteki sahilleri, tarihi dokusu ve doğal zenginlikleriyle Datça, tatilcilerin gözdesi haline gelmiş bir cennet köşesi.

Oksijen bakımından Dünya’nın ikinci, Türkiye’nin en zengin bölgesi olan Datça hakkında ünlü tarihçi Strabon’un meşhur bir sözü vardır: “Tanrı yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça Yarımadası’na bırakır.” Bir de Datça'ya ayak basanların değişmeyen ilk durağı, şüphesiz ki Şair Can Yücel’inde yaşadığı Eski Datça oluyor.

TARİHİ NOKTALAR

Tatilciler için Datça'da mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında Eski Datça, Knidos Antik Kenti, Datça Limanı ve Palamutbükü gibi noktalar bulunuyor. Eski Datça'nın dar sokaklarında gezinmek, tarihi eserleri görmek ve Knidos Antik Kenti'nin kalıntılarını keşfetmek tatilinizin unutulmaz anıları arasında yer alacak.

GİZLİ KOYLARI KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR

Datça, saklı kalmış birçok gizli koya ev sahipliği yapar. Turistlerin çoğunlukla bilmediği bu koylar, huzur arayanların ve doğayla iç içe olmak isteyenlerin vazgeçilmezidir. Gizli koylarda gün batımının keyfini çıkarmak, denizin serin sularında yüzmek ve doğanın kucağında dinlenmek için Datça'yı keşfetmek şart!

DATÇA’YA GELENLERİN İLK DURAĞI 

Datça'ya ayak basanların değişmeyen ilk durağı, şüphesiz ki Eski Datça oluyor. Bu tarihi semt, dar sokakları, taş evleri ve geleneksel atmosferiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Datça'nın modern yaşamının hemen yanı başında, zamana meydan okuyan bu antik yerleşim bölgesi, adeta bir zaman tüneli gibi geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunuyor.

CAN YÜCEL'İN İZLERİ

Eski Datça denilince akla ilk gelen, büyük şair Can Yücel ismidir. Gelin, bu kapıdan birlikte içeri girelim ve ünlü şairimizi de analım. Eski Datça'da bulunan evi, müze olarak halka açılmamıştır; sadece ünlü şairin ölüm yıldönümü ve özel ziyaretler için açılmaktadır. Can Yücel'in burada geçirdiği yılları anlamak için birer ipucu sunar.

ZANAATKÂRLARIN DİYARI: 

Eski Datça, sadece tarihi evleriyle değil, aynı zamanda el sanatları ve butik dükkânlarıyla da ünlüdür. Burada yer alan zanaatkâr atölyelerinde geleneksel el işçiliği ürünleri bulabilirsiniz. Seramikten dokuma ürünlere, el yapımı hediyelik eşyalardan yerel lezzetlere kadar geniş bir yelpazede ürünler sunuluyor

Ahmet Ermiş'ten 'karışık kafalar' Ahmet Ermiş'ten 'karışık kafalar'

DATÇA MUTFAĞI

Ege'nin taze otları ve deniz ürünleri, Datça mutfağının vazgeçilmezleri arasındadır. Zeytinyağlılar, yöresel otlarla yapılan mezeler ve taze balıklar, Datça'nın gastronomik zenginliğini ortaya koyar.  

YELKEN TUTKUNLARI

Datça'nın en belirgin özelliklerinden biri, esen rüzgârıdır. Özellikle denizcilik sporlarına düşkün ve yelken tutkunları için Datça, kusursuz bir rüzgâr cennetidir.

ESKİ DATÇA’DA KONAKLAMA

Eski Datça’da konaklamak isterseniz, pansiyonlar, restore edilmiş taş evlerden oteller bulmanız mümkün. Bu tesislerden biri de Mam's Datça Butik Hotel. Eski Datça'nın kalbinde, tarihi ve doğal güzelliklerin içinde yer alıyor. Şair Can Yücel’in evine sadece 50 metre uzaklıkta. Datça gezginlerinin gönlünde kısa zamanda kendine haklı bir yer edinen otel mimarisi ve dingin atmosferiyle güneyin denizini huzurlu bir tatilde arayanlar için ideal. 

Otelin, ses yalıtımlı ve konforlu odaları konuklarının her türlü ihtiyacına cevap verecek nitelikte. Işık geçirmeyen perdeler, klima, hidro masaj duş başlıkları gibi detaylar atlanılmamış. Samimi atmosfer bir ev sıcaklığı yaratmış. Mam's Datça Butik Hotel mutfağıyla da son derece iddialı. Özellikle dönerinin lezzeti damak çatlatan cinsten. Tesis, Datça gecelerinin keyfini çıkarmak isteyen şarap severleri de unutmamış. Mam's Datça Butik Hotel’in yerel şarap menüsü zor beğenenlere geniş bir alternatifler sunuyor. 9 odası bulunan Mam's Datça limana  sadece 4 dakikalık yürüyüş mesafesinde.  
 

Kaynak: SENAY GÜNCAVAR