1750 yılında, Alman Prusya Kralı Büyük II. Frederick çok kitap okumasıyla ve dillere destan kütüphanesiyle tanınırdı.
Kral bir gün Berlin yakınlarındaki Potsdam Ormanları’nda gezinti yaparken değirmenin bulunduğu nispeten alçak bir tepede durdu.
Bulunduğu yerin manzarasını çok beğendi maiyetine dönerek;
- Yazlık sarayımı burada yapalım! diyerek değirmenin hemen satın alınıp saray inşaatına başlanması için emir verdi. Kralım adamları değirmenciye gider ve kralın bu isteğini iletirler. Değirmenci malını satmak istemez. Kral değirmenciyi huzuruna çağırtır;
- Yanlış anladınız herhalde beyefendi, ben satın almak istiyorum orayı. Kaça satarsınız? diye sorar.
- Yanlış anlamadım efendim. Adamlarınıza da söyledim. Değirmenim satılık değil! der değirmenci.
- Beyefendi inat etmeyin! Paranızı fazlasıyla vereceğim, diye ısrar eder Kral.. Değirmenci direnir;
- Sen koskoca kralsın, paran çok. Git Almanya’nın istediğin yerinde saray yap! Burayı benden önce babam işletiyordu. O’na da babasından kalmış, ben de çocuğuma bırakacağım. Değirmenin bahçesinde dedemin, babamın mezarları var. Ben de ölünce yanlarına gömüleceğim. Burası bizim aile ocağımız. Satılık değil! Sabrı tükenen ve sinirlenen Kral Frederick ayağa fırlar ve gürler;
- Sen benim Prusya Kralı Friedrick olduğumu bilmiyor musun yoksa? Değirmenci;
- Senin kral olduğunu biliyorum ama ben de bu değirmenin sahibi SansSouci’yim. Kral öfkeden deli olur;
- Madem benim kim olduğumu biliyorsun, o halde zorla alabileceğimi de biliyor olmalısın. Bakalım o zaman ne yapacaksın? Değirmenci hiç telaşa düşmez ve tarihe geçecek ve dünyanın her yerinde Adalet’in sloganı olacak ünlü lafını söyler;
- SEN KRALSIN AMA.. BERLİN’DE DE HAKİMLER VAR!. Kral, kendi ıslah ettiği adalet sistemine ve o düzenin yargıçlarına halkın nasıl güvendiğini ve mahkemelere kralın bile laf geçiremeyeceğine inandığını anlar ve adamlarına, ayni tarihe geçen sözünü söyler;
- Hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar, kral bile olsa adaletten üstün değildir! Hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz.” Kral II. Friedrich bu yel değirmeninin Prusya Krallığı devam ettikçe korunmasını ister ve sarayını hemen onun altına inşa ettirir. Değirmencinin ismini, Sarayının da adı yapar.. “SANS - SOUCI SARAYI” Saray ve değirmen günümüzde hala bir “Adalet Simgesi” olarak o tepede arka arkaya duruyor…