İşçi Bayramı olarak bilinen 1 Mayıs'ın kökenleri oldukça derin ve önemli bir tarihsel sürece dayanır. İşçi sınıfının hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için verdiği mücadelenin bir simgesi olan bu gün, günümüzde birçok ülkede ulusal bir tatil olarak kutlanmaktadır.
İşçi Bayramı'nın kökeni, 19. yüzyılın ortalarına dayanmaktadır. Sanayi Devrimi'nin etkisiyle endüstriyel üretimde hızlı bir artış yaşanırken, işçi sınıfı da büyük şehirlerde yoğunlaşmaya başladı. Ancak, işçilerin çalışma koşulları o dönemde son derece kötüydü. Uzun saatler, düşük ücretler, güvensiz çalışma ortamları ve çocuk işçiliği gibi sorunlarla karşı karşıya kaldılar. Bu durum, işçiler arasında bir farkındalık ve birlik duygusu oluşturdu.
İşçiler, daha iyi çalışma koşulları ve insanca yaşam şartları talebiyle örgütlenmeye başladılar. Özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında, işçi hareketleri ve sendikalar güçlenmeye başladı. İşçiler, hakları için çeşitli grevler, mitingler ve protesto gösterileri düzenlediler.
1 Mayıs'ın doğrudan kökeni ise 1 Mayıs 1886'da gerçekleşen ve "Haymarket Olayı" olarak adlandırılan bir protesto gösterisine dayanır. Chicago'da işçiler, 8 saatlik iş gününü talep eden bir greve katıldılar. Ancak, grev sırasında çıkan olaylar sonucunda polis ile işçiler arasında çatışma yaşandı ve birkaç kişi hayatını kaybetti. Bu olay, işçi hareketinin uluslararası bir sembolü haline geldi ve 1889'da Paris'te gerçekleşen İkinci Enternasyonal Kongresi'nde, 1 Mayıs'ın uluslararası işçi bayramı olarak kutlanması kararlaştırıldı.
Bugün, 1 Mayıs, birçok ülkede işçi sınıfının haklarını ve kazanımlarını kutlamak, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için yapılan mücadeleyi anmak ve dayanışma içinde olmayı vurgulamak için kutlanan önemli bir gün haline gelmiştir. İşçi Bayramı, dünya çapında çeşitli etkinlikler, mitingler, gösteriler ve kutlamalarla anılmaktadır.