"Kötülük olmazsa iyiliğin, savaş olmazsa barışın, hastalık olmazsa sağlığın önemi olmaz." Heraklitos

Migren üzerinde planlı programlı durulması gereken bir hastalık. Sese, ışığa ve strese karşı günlük rutininizi bozan her şey aslında bir nevi hassas bir hastalık. Çeken bilir derler ya, İşte ondan. (Migrensiz hayatımın bir dönemini hatırlamıyorum)

Nöroloji Uzmanı Dr. Erdal Dayan, "Kadınların yüzde 20'sinde, erkeklerin ise yüzde 8'inde migren görülüyor” diyor. Migreni tetikleyen ana unsur stres. Tabii bunun yanında, takıntı, beynin sürekli yorgun olması ve tempolu yaşam migreni en çok arttıran özellikler. Uyku bozuklukları, az uyumak, çok uyumak, öğünleri atlamak, aç kalmak ya da çok yemek, soğuk havalar bunlar hep migreni arttıran şeyler.

AĞRI GÜNLÜĞÜ TUTMALI

 Migrenin tedavi yöntemlerine değinen Dr. Dayan, "Tedavi hasta bazlı olur. Hastanın eğer atakları seyrek ise sadece artık ayda 1-2 kere ya da 2-3 ayda 1, 2 kere atakları oluyorsa biz bunları atak tedavisi dediğimiz ilaçlarla düzenliyoruz. 3 ayda 15 gün üzerinde süren ağrılar varsa artık bu kronik migren oluyor. Kronik migrende migren profilaksisi dediğimiz ilaçlar var. Hastalardan günlük ağrı sıklıklarını, bir çetele şeklinde bize sunmalarını istiyoruz. Şiddetini puanlandırmasını istiyoruz. Bir nevi migren baş ağrısı günlüğü tutmalarını istiyoruz. Ona göre de hastalara bir plan program yapıyoruz. Profilaksi de kullanılan ilaçlar doktora danışılarak hastalara bazlı veriliyor. Hastanın ek hastalıklarına göre düzenlenerek veriliyor. Migren hastalarının hayatını dizayn etmesi, günlük programında özellikle güneşe çıktığında baş ağrısı yaşıyorsa bundan kaçınmalı.

Gürültülü ortamda çalışıyorsa bu ortamdan uzaklaşması gerekiyor. Birçok hasta bunları yaptığı zaman migren atakları seyrekleşiyor. Hiçbir tedaviye de gerek kalmıyor. Bunlara rağmen migren atakları sıksa genetik faktörlere dayandırılıyor. Ailede migren hastası varsa, bu hastalara doktor gözetiminde atak tedavileri uygulanıyor. Hastaların yaşam kaliteleri arttırılıyor. Tedavide temel faktör hastayı dinleyip aileden mi yoksa çevresel bir faktörden mi kaynaklandığı anlaşılmalıdır" şeklinde konuştu.
 

GENETİK DE OLABİLİR

Migren tedavisinde hasta bazlı çalıştıklarını anlatan Dayan, "Hastanın eğer ailesinde migren varsa migren görülmesi çok daha yüksektir. Hem anne hem babada migren olanların yüzde 70 oranında migren olma ihtimali oluyor. Bunlara migren profilaksisi düzenliyoruz. Çevresel faktörlerde sık tetiklenen migrenlerde atağı ortadan kaldıracak çevresel etkenleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Uykuyu düzenliyoruz, stresli bir ortamda çalışıyorsa o ortamdan uzaklaşmasını öneriyoruz, soğuk havalar tetikliyorsa ona dikkat etmesini istiyoruz, gürültülü ortamlarda çalışıyorsa dikkat etmesini istiyoruz ve bu davranış tedavisiyle bile migren atakları çoğu zaman azalıyor çoğu zaman da ilaca bile gerek kalmıyor. Bunlara rağmen devam eden sık migren ataklarında profilaktik ilaç tedavisi uyguluyoruz ve çok iyi başarılar elde ettiğimiz söylenebilir" diye konuştu. Kronik migren hastası olarak söylüyorum, bu ağrının tarifi yok. Herkese ağrısız günler diliyorum.

Kalın sağlıcakla