Bahar mevsiminden yaz aylarına geçişin yaşandığı şu günlerde hastalıklar da artış gösterdi. Kas ağrıları, gribal enfeksiyonlar ve alerjilerin arttığı mevsim geçişlerinde, hastalıklardan korunmak için uykudan, beslenmeye, giyimden sosyal faktörlere kadar birçok önlem almak gerekiyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, mevsim geçişlerinde nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair bilgi verdi.

MEVSİM GEÇİŞLERİ EN ÇOK KİMLERİ ETKİLER

Mevsim geçişlerinden en çok etkilenecek kişileri belirten Akkoyunlu, “Özellikle gençlerde uykusuzluk problemi biraz daha ön plandadır. KOAH, astım gibi kronik akciğer ve kronik kalp rahatsızlığı olanların enfeksiyondan ciddi anlamda korunması gerekiyor. Çünkü bazen ölümcül olabiliyor ve hastalık ağır seyredebiliyor. Yine alerjisi, kronik akciğer hastalığı olanlarda polenlerden toz taşımından etkilenmek daha fazla görülür. Gribal etkenler de daha çok çocuklarda meydana geliyor. Kreş ve okuldan daha fazla alıyorlar ve ebeveynler de risk altında. Onların da daha fazla korunması gerekiyor” dedi.
Hastalıklardan korunmak için bunları yapmak gerekiyor. Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, mevsim geçişlerinde hastalıklardan korunmak için yapılması gerekenleri şöyle anlattı: “Bu dönem içerisinde giysi önerimiz hafif ve çıkartılabilecek giysilerdir. Hava ısındığı zaman çıkartıp soğuduğu zaman bunları hemen giymek gerekiyor. İkinci olarak uyku önemli. Bu değişime ayak uydurmak için bedenin daha fazla uykuya ihtiyacı var. En az yarım saat daha fazla uyumak gerek. Toz taşımının fazla olduğu dönemlerde dışarı çıkmamayı öneriyoruz. Dışarıda fazla hareket etmemeyi, yürümemeyi, mümkünse maske takmayı, iç ortamları fazla havalandırmamayı öneriyoruz. Polen mevsiminde özellikle alerjisi olanlar sabah 10.00 ve 18.00 arasında dışarı çıkmamaya dikkat etmeli, mümkünse maske takmalı. Bilinen bir alerjileri varsa ilaçlarını düzenli kullanmalılar.”
 

HORMONLARDA DEĞİŞİM YAŞANIYOR

Doç. Dr. Taha Can Tuman ise mevsim geçişlerinin hormonları etkileyerek ruhsal değişikliklere neden olduğunu belirtti. Bu dönemin duygu durumu, bilişsel fonksiyonlar ve enerji düzeyinde etkileri olduğunu söyleyen Tuman, “Gün ışığından daha fazla yararlanmakla melatonin düzeyi düşüyor, serotonin düzeyi artıyor. Testosteron ve östrojen düzeylerinde artış olabiliyor. Bunlar 1-2 hafta kadar süren bahar yorgunluğu belirtilerine neden oluyor. Halsizlik bitkinlik, yorgunluk, enerji azlığı, konsantrasyon bozukluğu, keyifsizlik, isteksizlik sinirlilik gibi belirtiler görülebiliyor. “ dedi.
Doç. Dr. Tuman, mevsim geçişlerinden psikolojik olarak en az etkilenmek için bazı uyarılarda bulundu: “Sabahları erken kalkarak, yarım saat kadar güneş ışığından yararlanarak hem D vitamini düzeyini hem serotonin ve endorfin seviyelerini yükselterek bu belirtilerle baş edebiliriz. Gün içinde yarım saat kadar açık alanda tempolu yürüyüş yapmak, egzersiz yapmak, dengeli, özellikle Akdeniz tipi beslenme, vitamin ve mineral açısından zengin beslenme iyi gelebilir. Uyku uyanıklık döngüsüne dikkat etmek, aynı saatlerde yatmak ve kalkmak, sosyalleşmek belirtilerle daha kolay başa çıkmamızı sağlar.”
 

DEPRESYON GEÇMİŞİ OLANLAR DİKKAT

Tuman, mevsimsel depresyon geçmişi olanlar için “Mevsimsel depresyon öyküsü varsa biraz daha dikkatli olmak gerek. Bazı hastalıkların mevsimsel geçişlerle beraber alevlendiğini biliyoruz. Özellikle bipolar bozukluğu olanlarda ataklar ve alevlenmeler görülebiliyor. Bu dönemleri daha önce yaşadıysak yineleyici durumlarda ilaç kullanımımıza dikkat etmek, ilaç kan düzeylerine dikkat etmek, stresten biraz daha uzak kalmak önemlidir. Çünkü bu dönemler, hastalığa yakalanma ve atak geçirme riskini artırabilir” ifadelerini kullandı. Tuman, “Eğer bahar yorgunluğu belirtileri 2 haftadan uzun sürüyorsa ve yaşam kalitemizi, günlük işlevselliğimizi etkiliyorsa bir ruh sağlığı profesyoneline başvurabiliriz” dedi.
 

Kalın sağlıcakla

Gücün ve mutluluğun temeli sağlıktır.

 Benjamin Disraeli