Türkiye, giyilebilir robot teknolojisi HAL'in Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere yayılmasında bölgesel bir merkez oluyor. Japon bilim insanı Prof. Dr. Yoshiyuki Sankai’nin geliştirdiği HAL, nöromüsküler hastalıklara umut vaat eden yeni bir tedavi yöntemi sunarken Türkiye de bu alanda liderlik yapacak.

İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında, HAL teknolojisinin mucidi Prof. Dr. Yoshiyuki Sankai ve Diagenics Ar-Ge ile Berton Robotik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gülnihal Sezer, Türkiye’nin giyilebilir robot teknolojilerinde nasıl bir merkez haline geleceğini anlattılar. HAL teknolojisi, düşünce gücüyle hareket eden ve beynin gönderdiği sinyalleri okuyarak hastanın kaslarına destek veren bir dış iskelet sistemi sunuyor.
ŞOK Gazetesi olarak izlediğimiz basın toplantısında, beyin sinyallerini okuyarak hareket kabiliyeti kazandıran HAL teknolojisinin mucidi Prof. Dr. Yoshiyuki Sankai ve Türkiye'deki iş ortağı Diagenics Ar-Ge ve Berton Robotik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gülnihal Sezer ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik. HAL teknolojisinin hangi hastalıklarda kullanıldığını, Türkiye ile çevre ülkelerdeki etkisini ve bu alanda hedeflerini konuştuk…

SİNİR SİSTEMLERİNİ YENİDEN EĞİTİYOR

Prof. Dr. Sankai, HAL teknolojisini bize tanıtabilir misiniz? Bu teknoloji tam olarak nasıl çalışıyor?
HAL teknolojisi, hastanın beyninden gelen sinyalleri okuyarak hareket etmeyi kolaylaştırıyor. Beyin, hareket etmek istediğinde bir "niyet sinyali" üretir. Bu sinyal, omurilik, motor sinirler ve kaslara iletilir. HAL, bu sinyali okur ve hareket emrini kaslara ileterek hastaya destek sağlar. Bu sayede bireyin hareket etme isteği doğrultusunda bir geri besleme döngüsü kurar ve hastaya hareketi geri kazandırmada yardımcı olur.

Bu teknoloji hangi hastalıklarda kullanılabiliyor?

Başta omurilik yaralanmaları, MS, serebral palsi gibi nöromüsküler hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Bu hastalıklar, kişinin günlük işlevlerini ciddi şekilde kısıtlayabilir ve ömür boyu sürebilir. Bu teknoloji, hastaların tedavi süreçlerini hızlandırarak sinir sistemlerini yeniden eğitiyor. Yeni hedefimiz ise Parkinson hastalığı.

TÜRKİYE ÇOK DEĞERLİ BİR ORTAK

Türkiye’nin HAL teknolojisinin yaygınlaştırılmasında nasıl bir rolü var?

Türkiye, genç nüfusu ve güçlü altyapısıyla bu teknoloji için bölgesel bir eğitim ve uygulama merkezi olmaya çok uygun. Türkiye'deki iş birliğimiz sayesinde, bu teknolojiyi sadece Türkiye'de değil, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerde de yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Türkiye, kültürel çeşitliliği ve coğrafi konumu nedeniyle çok değerli bir ortak.

40 ADET VAR 4 TANESİ ÇOCUKLAR İÇİN

Türkiye’de HAL teknolojisinin kullanımı nasıl ilerliyor? Ne tür projeler yürütüyorsunuz? Hedefleriniz… 

Diagenics Arge ve Berton Robotik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gülnihal Sezer “Şu anda Türkiye'de iki özel hastanede yaklaşık 40 HAL robotu aktif olarak kullanılıyor. Bu robotların dört tanesi çocuklar için tasarlanmış ve Türkiye, bu çocuk robotlarını Japonya dışındaki ilk ülke olarak hizmete sundu. Türkiye'nin bu teknolojide merkez üs olmasını hedefliyoruz. İtalya ile yaptığımız anlaşmalar sayesinde uluslararası sertifikalı eğitimler düzenliyoruz ve genç nüfusumuzu bu alanda yetiştirmek istiyoruz. Böylece Türkiye, hem üretim hem ticaret hem de akademik anlamda güçlü bir konumda olacak.”

GÜNLLÜK HAYATTA DA KULLANILIYOR

Başka kullanım alanları olabilir mi? Günlük hayatta mesela?

Elbette. Örneğin, evde yaşlı bakımı yapanlar ya da fiziksel yük taşıyan kişiler için büyük bir destek sağlıyor. HAL teknolojisi sadece tedavi değil, günlük hayatta da kullanılıyor. Özellikle yaşlılar, uzun saatler çalışan bireyler ve ağır yük taşıyanlar için büyük bir kolaylık sağlıyor. Vücuda giyildiğinde, sinir sistemini harekete geçirerek hareket kabiliyetini artırıyor ve ağrı gibi sorunları azaltıyor. Bu, fiziksel zorlanmaların önlenmesine yardımcı oluyor. 

TÜRKİYE’NİN BU ALANDA BİR LİDER OLMASINI HEDEFLİYORUZ

Türkiye’nin uluslararası alanda HAL teknolojisinin yaygınlaşmasında nasıl bir etkisi olacak?

Türkiye, HAL teknolojisini geniş kitlelere ulaştırmada önemli bir merkez olacak. Cyberdyne ile birlikte yürüttüğümüz bu projede, yeni nesillere eğitim sağlamak ve Türkiye'yi uluslararası bir inovasyon merkezi haline getirmek istiyoruz. Bu teknoloji, sağlık turizmi açısından da büyük bir fırsat sunuyor ve Türkiye’nin bu alanda bir lider olmasını hedefliyoruz.

Kaynak: SENAY GÜNCAVAR