Gücün ve mutluluğun temeli sağlıktır.   Benjamin Disraeli

Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi İcra Kurulu Başkanı, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Köksal Holoğlu, bazı fitness, wellness ve pilates salonları ile belediyelerden sağlıklı yaşam merkezi ruhsatı alan yerlerin, fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamak için ruhsatı olmamasına rağmen "kaçak" şekilde hizmet vererek, halk sağlığını tehlikeye attıklarını söylüyor.

Kas-iskelet, sinir veya kalp damar sistemlerindeki fiziksel ve fonksiyonel bozuklukların tanı ve tedavisini kapsayan; hastaların ağrılarının azaltılması veya yok edilmesi, günlük yaşam aktivitelerinin tekrar kazandırılması, organların işlevlerinin sağlıklı hale getirilmesi amaçlanan fizik tedavi ve rehabilitasyonun, uzman hekim tarafından hastane, tıp merkezi, poliklinik ya da fizik tedavi merkezlerinde uygulanması gerekiyor. Ancak son dönemde fizik tedavi de "merdiven altı" sağlık uygulamaları gerçekleştiren işletmelerin kıskacına yakalandı. Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyine göre, ülkede 5 binin üzerinde ruhsatsız fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi bulunuyor.

BİLİMSEL OLARAK KANITLANMAMIŞ TEDAVİLER UYGULANIYOR

 Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Köksal Holoğlu, kaçak şekilde çalıştığını aktardığı merkezleri 5 başlık altında tanımlayarak, hangi isimlerle ve nasıl kurulduklarına ilişkin bilgiler verdi.

Bunlardan ilkinin sağlıklı yaşam merkezleri olduğunu anlatan Holoğlu, şöyle devam etti:

"Sağlıklı yaşam merkezi ruhsatları belediyeler tarafından veriliyor. Buralarda fiziksel aktivite danışmanlığı için fizyoterapistler çalışabiliyor. Fizyoterapistler, sadece bir hekim tarafından tanımlanmış aktiviteyi kişiye tarif edebilir, asla hastayı tedavi edemez. Şu anda Türkiye'nin ilçelerinde, köylerinde bile sağlıklı yaşam merkezleri açılıyor. Bu yerlerde fizyoterapistler hülle yöntemiyle fizik tedavi merkezi kuruyor, hasta muayene ediyor, yanlış teşhislerle hastaları tedavi ediyor ve birçok problem ortaya çıkıyor. Belediye içerideki sağlık işlemini denetleyemiyor, onun konusu değil. Sağlık Bakanlığına bunları şikayet ediyoruz. Bakanlık da 'Burası belediye tarafından ruhsatlandırılmış.' diyor. Burada hukuki bir açık var. Bu hukuki açığı çok iyi kullanıyorlar."

Bazı merkezlerde bilimsel ve klinik olarak etkinliği kanıtlanmamış birtakım tedavi metotlarının da kullanıldığını kaydeden Holoğlu, "Mesela GTOS diye bir tedavi yöntemi var. Hastalara 1-2 seansta iyi olacakları söyleniyor. Ortada teşhis, muayene yok, tedavi programı yanlış. 'Fizik tedaviye sürekli gidemem' diye düşünen, biraz da ekonomik açıdan uygun olan insanlara çok yüksek ücretle bunlar satılıyor." diye konuştu.

DENETİM ÇAĞRISI

 Dr. Köksal Holoğlu, ruhsatsız işletmelere yönelik hem yetkili makamlara hem de vatandaşlara düşen görevleri ve burada alınmasını bekledikleri önlemleri şöyle sıraladı: "Öncelikle sağlık müdürlükleri ihbarları çok iyi değerlendirmeli, dijital taramayı çok iyi yapmalı ve sorgulamalı. Tüm sağlıklı yaşam merkezlerini dolaşmalılar. Vatandaşlar da 'Siz hastane misiniz, tıp merkezi misiniz, poliklinik misiniz, fizik tedavi müessesesi misiniz? Ruhsatınızı görebilir miyiz?' diye sormalı. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzman hekimini sorarak, 'Diplomasını görmek istiyorum' demeli. Sosyal medyadan eğer iletişime geçeceklerse 'Fizik tedavi laboratuvarı ruhsatınızı gönderir misiniz?' demeli. Eğer böyle bir ruhsatları yoksa il veya ilçe sağlık müdürlükleri ile CİMER'e şikayet etmeliler. Belediyelerin de açanlara bakması, 'Siz kimsiniz?' demesi lazım. Bunları zorlaştırmak gerekiyor."

Bu konuda Sağlık, İçişleri ve Maliye bakanlıklarının birlikte çalışması gerektiğinin altını çizerek, konunun mali ve tamamen kayıtsız bir yönü bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Kalın sağlıcakla