Süreçler, tek bir alanda değil çoğu zaman kombine ameliyatlar şeklinde de ilerleyebiliyor. Bu noktada ise araştırma sonuçları, estetik cerrahi hastaları için önemli bir kriter olacak sonucu ortaya koyuyor.

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Merve Setenay Gürbüz ve Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Dr. Öğr. Üyesi Aslı Datlı’ nın yaptığı araştırmaya, herhangi bir psikiyatrik hastalık öyküsü olmayan estetik cerrahi hastaları ve daha önce hiç estetik olmamış sağlıklı insanlardan oluşan kontrol grubu dahil edildi. Tüm katılımcılara Motor beceriden bağımsız görsel algı testi 3(MVPTC-3), Bedeni beğenme ölçeği (BAS), Beden kalitesinin yaşam kalitesine etkisi ölçeği (BIQLI) ve Yaşam doyumu (SWLS) ölçeği uygulandı. Araştırmaya katılan estetik cerrahi hastalarında, daha önce hiç estetik olmamış hastalara göre anlamlı oranda görsel algı bozukluğu olduğu ortaya çıktı. Araştırma sonuçları, “Bu Bir Zihin Oyunu mu? Görsel ve Psikolojik Algılar, Estetik cerrahi hastaları ve sağlıklı bireyler arasında farklılık gösteriyor mu?” başlığı ile dünyaca ünlü Aesthetic Plastic Surgery Dergisinde yayınlanan çalışma, estetik ameliyatlar öncesinde psikolojik bir taramadan geçmenin önemine vurgu yapıyor.

Çalışmaya göre; estetik cerrahi, kişinin kendini daha iyi hissetmesi için güçlü bir araç. Ancak güzellik algısı, sosyal medya, aile dinamikleri ve toplumsal standartlar tarafından şekillendirilen karmaşık bir süreç. Bu nedenle, ameliyat öncesinde hem fiziksel hem de psikolojik durumun dikkatlice değerlendirilmesi, hasta memnuniyetini artırmanın anahtarı olarak ortaya çıkıyor.

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Dr. Öğr. Üyesi Aslı Datlı ve Psikiyatri Uzmanı Dr. Merve Setenay Gürbüz’ün birlikte yürüttüğü çalışmada; “kişinin aynadaki yansımasını algılama şekli yani görsel algı tanımı, estetik cerrahiyi tercih etme kararlarını etkiliyor ancak görsel algıda bozukluk olması durumunda doğru kararı verip, tatmin edici sonuçlara ulaşmayı zorlaştırıyor’ sonucuna ulaşıldı.

ESTETİK AMELİYATLAR BAŞKASINA BENZEMEK İÇİN YAPILMAMALI!

Çalışmayla ilgili bilgi veren Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Dr. Öğr. Üyesi Aslı Datlı; “Öncelikle belirtmek isterim ki, estetik cerrahiye yönelik artan talebi eleştiriyor değiliz. Aksine, bu hasta popülasyonu içinde doğru hasta seçiminin önemini vurgulamak istiyoruz. Plastik cerrahi işlemlerinin, başkalarına benzemek ya da başkalarını tatmin etmek için değil; yaşla, doğumla veya emzirme gibi süreçlerle dinamiğini kaybetmiş yüz ve vücut alanlarını düzeltmek ya da doğuştan gelen bozuklukları düzeltmek amacıyla kullanıldığında hem fiziksel hem de psikolojik olarak son derece olumlu etkiler yaratabileceğini görüyoruz.

Hafif rahatsızken spor yapabilir misiniz? Yoğunluğa bağlı Hafif rahatsızken spor yapabilir misiniz? Yoğunluğa bağlı

ESTETİK CERRAHİNİN ARDINDAKİ PSİKOLOJİK GERÇEKLER

Estetik operasyon sayıları arttıkça farkında olmadan psikolojik durumun etkilendiğini dile getiren Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Psikiyatri Uzm. Dr. Merve Setenay Gürbüz, araştırma sonuçlarına dair psikolojik etkenler konusunda bilgi verdi. Uzm. Dr. Gürbüz; “Bu çalışmaya başlarken sorduğumuz soru, ‘Herkesin görsel algısı aynı mı? Psikolojik etkenlerle algılarımız değiştiği için gereksiz müdahaleler talep ediyor olabilir miyiz?’ oldu. Bu uygulamaların ne kadarı ihtiyaç? Ne kadarı sadece talep?

Kişi, çoğu zaman hayatındaki memnuniyetsizliğin ve değiştirmek isteyip de değiştiremediklerinin bir yansıması olarak bu tarz operasyonları doktorundan talep edebiliyor ve sonuç bazen hayal kırıklıkları getirebiliyor. Bu nedenle hem hastayı korumak hem gereksiz operasyonların yaratacağı riskleri minimalize etmek adına bir tarama yapılabileceğini düşünebiliriz. Sonuçta bunlar masum operasyonlar değil ve hasta memnuniyetinin sağlanması ve kişinin objektife yakın bir perspektiften değerlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Çalışmada görsel algı ölçümü için birçok farklı literatür tarandı ve uygulaması pratik olan MVPT 3 isimli testi bulduk. Hiç psikiyatrik tanı almayan hastalarla çalıştık ve gerçekten bir kişi beden dismorfik bozukluk (bedenini patolojik düzeyde olduğundan farklı görenler) tanısı almasa da görsel algılarında bir sorundan ötürü mü birden fazla operasyon talep ediyor bunu bulmaya odaklandık” dedi.

“Sonuç olarak, hiç psikiyatrik tanı almamış, estetik cerrahi operasyon geçiren bireylerin gerçekten de görsel algılarında hiç estetik operasyon geçirmeyenlere göre sorunlar olduğunu tespit ettik. Belki de bu bizim için yineleyen operasyon talepleri olan hastalarda daha derin araştırılması gereken bir duruma işaret edebileceği konusunu ortaya koydu.”

Ameliyat öncesi değerlendirme ölçeklerinin önemine dikkat çeken Dr. Aslı Datlı; “Araştırmanın ortaya koyduğu tüm faktörler, estetik cerrahinin sadece fiziksel bir müdahale olmadığını, aynı zamanda psikolojik ve algısal bir süreç olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, ameliyat öncesi görsel algı değerlendirmesi yapmak, hastaların beklentilerini daha iyi anlamak ve gereksiz müdahaleleri önlemek açısından büyük önem taşıyor.” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ