Kadına yönelik şiddet, dünyada ve Türkiye'de giderek artan bir problem olarak toplumun her kesimini etkiliyor. Araştırmalar, her üç kadından birinin, eşi ya da partneri tarafından fiziksel ya da psikolojik şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor. Bu konuda görüşlerini aldığımız Klinik Psikolok Aleyna Damla Özcan, kadına şiddetin bir insan hakları ihlali olduğunu ve toplumsal yıkımlara neden olduğunu vurguluyor.

ŞOK Gazetesinin sorularını cevaplayan Klinik Psikolog Aleyna Damla Özcan, “kadına yönelik şiddetin failleri, yaşadığımız sosyal çevrede, iş hayatımızda veya her gün geçtiğimiz yollarda yani kısaca, hayatımızın bir tarafında varlığını sürdürüyor. Tam da bu nedenle, şiddet sadece şiddete maruz kalan kadınları değil; beraberinde çocuklarını, ailelerini ve içerisinde var olduğu toplumu da aynı çark içerisine almış oluyor” dedi.
Kadına yönelik şiddetin toplumda bu kadar yaygın olmasının sebeplerini nasıl açıklıyorsunuz? Bu konuda toplumsal bir çözüm nasıl mümkün olabilir?

Kadına yönelik şiddet, ne yazık ki en sık rastlanan insan hakları ihlallerinden biri. Ataerkil kültürlerin güçlü olduğu toplumlarda, güç dengesizliği ve cinsiyet eşitsizliği nedeniyle daha yaygın. Bu sorunun çözümü ise sadece bireysel bilinçlenme ile değil, aynı zamanda eğitim, yasal düzenlemeler ve toplumsal farkındalıkla mümkün olabilir. Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanması, güçlü sosyal destek sistemleri ve eşitlikçi bir eğitim sistemi şiddetin azalmasında etkili olabilir.  

Klinik Psikolok Aleyna Damla Özcan

FARKINDALIK OLUŞTURMAK GEREKİR

Kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık yaratmak ve bu sorunun önüne geçmek için bireyler ve toplumlar neler yapabilir?

Toplumsal düzeyde farkındalık oluşturmak, şiddetle mücadelede en önemli adımlardan biri. Okullarda erken yaşlardan itibaren çocuklara toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddetin zararları hakkında eğitim verilmesi, toplumsal farkındalığın artmasına yardımcı olabilir. Bireysel olarak ise, şiddete sessiz kalmamak, tanık olduğumuz durumları bildirmek ve şiddet mağdurlarına destek olmak gerekiyor.

ŞİDDETİ SORUN ÇÖZME ARACI OLARAK KODLAYABİLİYORLAR

Şiddete tanık olan çocuklar üzerinde ne tür etkiler gözlemliyorsunuz?

Kadına yönelik şiddetin olduğu bir evde büyüyen çocuklar, maalesef bu şiddetin etkilerini derinden yaşıyorlar. Uyku bozuklukları, gelişimsel sorunlar ve kaygılı bir yapıya sahip olabiliyorlar. Dahası, bazı çocuklar şiddeti bir sorun çözme aracı olarak kodlayabiliyor. Bu da şiddetin nesiller arası bir travma olarak devam etmesine neden oluyor.

KENDİLERİNİ SUÇLU HİSSEDEBİLİYORLAR

Şiddet sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir süreç de değil mi?

Kesinlikle öyle. Şiddetin türü ne olursa olsun, kadınlar üzerinde korku, kafa karışıklığı, öfke gibi duygusal etkiler yaratabiliyor. Uzun vadede bu durum, depresyon, kaygı bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklara dönüşebiliyor. Maalesef bazı kadınlar, şiddete maruz kaldıkları için kendilerini suçlu hissedebiliyor ve bu durum şiddetin psikolojik etkilerini daha da derinleştiriyor.

Bu psikolojik etkileri biraz daha açabilir misiniz? 

Sosyal izolasyon, keyif alınan şeylere yönelik ilgi kaybı, düşük benlik algısı ise; kadına yönelik şiddet sonucunda sıklıkla karşımıza çıkan semptomlar arasında yer alıyor. Travma sonrası stres bozukluğu (TSBB), depresyon, kaygı bozuklukları ile alkol ve madde kullanım bozukluğu, şiddetin ardından kadınların yaşantısına dahil olabilen diğer ruhsal bozukluklardır.  Korkutucu ve şok edici bir olayın ardından; travma sonrası stres bozukluğunda kişi kolayca irkilebilir, ani öfke patlamaları yaşayabilir ve uyumakta güçlük çekebilir. Hatta zaman zaman kişilerin, olay ile ilişkili ya da olaydan bağımsız bazı sahneleri hatırlamakta güçlük çektiğine de rastlayabiliriz.

PROFOSYONEL YARDIM ALINMALI

Şiddet mağduru kadınlara ne tavsiye ediyorsunuz?

Şiddete maruz kalan kadınların, yaşadıkları süreç ne kadar uzarsa, psikolojik hasarları da o kadar büyük oluyor. Bu nedenle, şiddete maruz kalan her kadının bir ruh sağlığı uzmanından destek alması gerektiğini düşünüyorum. Şiddetin etkileri bazen olay sona erdikten sonra bile devam edebiliyor, bu yüzden profesyonel yardım almak ilk adım olmalıdır.

Kaynak: SENAY GÜNCAVAR