Öncelikle tanımla başlayalım…  "Meta” ile “evren"in kısaltması olan Metaverse, gerçeklik ile sanal dünyanın birleşiminden ortaya çıkan yeni bir dünya. 

Metaverse dünyasını bir tren olarak düşünecek olursak bu trenin henüz yapım aşamasında olduğunu belirtmekte fayda var. Durum bu şekilde olunca dünyaca ünlü şirketler ve yeni girişimciler bu tren için bilet bulmak yerine, yapımına yardımcı olarak pastadan büyük paylar kapmaya çalışıyor.

Çünkü büyük ve küçük firmalar “Metaverse” dünyasında projelerini hazırlayıp hisse satışlarını yapmaya başladılar bile! 

Peki bu hisse satışlarını belirleyen en büyük unsur nedir? 

Tabi ki Kripto paralar… Kripto paraların değeri üzerinden firmaların hisse değerleri belirlenebiliyor.

Bu durum sizde şüphe uyandırdıysa sizi biraz daha düşündürmek istiyorum! :)) Burada bir trenden bahsediyoruz, bu trenin yola çıkması için yakıta ihtiyacı olduğunu unutmamamız gerekiyor. 

Şirketler projeyi belirler proje yapılırken, seçili kripto para üzerinden işlemler yapar ve proje arz talep üzerinden kripto paralar değer görmeye başlar. Eğer talep fazla olursa aldığınız hisse, yaptığınız yatırımlar gün geçtikçe değer kazanır ve sanal dünyada gerçek bir milyoner olabilirsiniz. 

Fakat talep azsa yaptığınız yatırım ve aldığınız hisse elinizde değer kaybetmeye ve trenin yakıt ihtiyaçlarına gidebilir. 

Metaverse sadece proje ve yatırım odaklı bir sanal evren mi; tabi ki hayır!

Metaverse evreninin, ticari kısmını bir kenara alacak olursak, önümüzde ki 10 yıl içerisinden evlerimizde VR gözlüklerle ofis ortamında çalıştığımızı hissettirebilecek bir gerçekliğe giriş yapacağız. Bunun yanı sıra kullandığımız uygulamaların büyük bir çoğunluğu yapay zeka ile yönetilmeye, oynadığımız oyunların yavaş yavaş sanal gerçeklik oyunlarına, mağazalarda satın almadan önce denediğimiz kıyafetlerin sanal gerçeklik ortamında deneyip satın alacağımız bir evrenin zemin katı hazırlanıyor. 

Bu zemin katın sadece yazılımsal olarak hazırlanamayacağını bir çoğumuz biliyor ve aslında bu durumdan kuşkulanıyor! 

Son olarak gerçeklikten sanal dünyaya alışma süreçlerimize bir kaç örnek vererek yazımı sonlandırmak istiyorum. 

Bir çok şirket metaverse şirketinin çatısı altında yapılan yazılımlarla evden çalışma olanağı sağladı ve ani geçiş olarak pandemiyi bahane gösterip maliyetlerinin azaldığını fark edip çalışanları ev ortamında çalışmaya ve iş-özel hayat algısını bitirmeye yönelik çalışmasını başarıyla tamamladı. 

Ve bir çok sosyal medya uygulamasının kullandığı beyinde ki dopamin algısını yükselten reklam stratejisi ile insanları dijital ortama bağımlı hale getirerek VR oyunların yayılması ve fan kitlelerinin oluşumu sağlandı. 

Ama  biz akıllı cihazlardaki yapay zeka destekli uygulamaların ne olduğunu sorgulamadık ve özel hayatımıza karışmasına izin verdik. 

Nasıl mı? 

Telefonumun ekranında neden bana su içmem gerektiğini gösteren bir bildirim geliyor? :))