Geçtiğimiz haftalarda yazdığım yazılarımdan biri 5’li çete mi dediniz? Beşiktaş’ta âlâsı var” başlıklı makaleydi. Bu başlığı abartılı bulan bazı okurlarım, sitemkâr mesajlarla bana dönüş yaptılar. Sevgili okurlarım, 29 kişinin ölümünde ihmali bulunup hâlâ aramızda dolaşanlara çete demeyeyim de ne diyeyim, bana siz söyleyin..?

Gayrettepe’de 29 emekçinin yanarak hayatını kaybettiği bu iş cinayetinin davası bile hâlâ devam ediyor. İşte soruşturmaya dair sizlere bilgiler:

Beşiktaş'ta tadilat yapılan gece kulübünde 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangına ilişkin görülen dava çerçevesinde bilirkişi heyeti, geçtiğimiz hafta olay yerinde inceleme yaptı. Yangında hayatını kaybedenlerin yakınları keşif çalışmasını gözyaşları içinde izledi.

5’li çete mi dediniz?.. Beşiktaş’ta âlâsı var! Makale: 5’li çete mi dediniz?.. Beşiktaş’ta âlâsı var!


Beşiktaş Gayrettepe'de 2 Nisan tarihinde 16 katlı binanın eksi 1 ve eksi 2'nci katında faaliyet gösteren gece kulübünde tadilat yapımı sırasında yangın çıkmış, çıkan yangında 29 kişi hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin 22 sanıklı dava kapsamında geçtiğimiz celse ara kararını açıklayan İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi, olay yerinde keşif yapılmasına karar vermişti.


Keşif heyetinin inceleme çalışmalarına mahkeme heyetiyle birlikte olay yeri inceleme ekibi ve itfaiye ekibi de katıldı. 

Keşifle birlikte soruşturmanın daha da derinleştirilmesi ve olası ihmallerin inkar edilemeyecek şekilde gün yüzüne çıkarılması mümkün olacak.
Biz, soruşturmanın bu noktasına kadar kesinleşmiş olan ihmaller üzerinde duralım.

İBB, 2 Nisan’da Gayrettepe’deki ‘Masquerade’ adlı gece kulübünde tadilat sırasında çıkan yangında tadilatın kaçak yapıldığını açıklamıştı. İBB İtfaiye Daire Başkanlığı’nın hazırladığı raporda yangının mal kabul giriş kapısında elektrikli kaynak makinesinden çıkan kıvılcımlardan kaynaklandığı söylendi.


29 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangına ilişkin dokuz şüpheli hakkında, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor.


Bu kişiler şunlar: Gece kulübü işletmesinin sahipleri Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül ile Mehmet Menduh Ceylan, mesul müdürü ise İsmet Şen, tadilat sırasında metal işlerini yapanlar Çağatay Altunel ve Kahraman Erdem, asansörlü ve hidrolik destekli sandalyeyi kuran şirketin sahipleri Dursun ve Sibel Çelik, tadilat ve tamirat işleri sorumlusu İbrahim Bildirici.

Ön bilirkişi raporunda Şekergümüş, Dörtgül ve Ceylan’ın iş yerinde çalışan geçici işçilere eğitim vermek zorunda olduğu halde eğitim vermediği, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun ‘işverenin genel yükümlülüğü’ maddesinin hükümlerine uymayan bu sanıklar ve işveren vekili Şen, Altunel, Erdem ve Çelik’in kusurlu bulunduğu yönünde kanaat bildirildi.

İddianamede gece kulübündeki yangının öngörülebilir olduğu gözümüzden kaçmıyor: 

“Ancak şüpheliler tarafından özen yükümlülüğüne aykırı davranılmak suretiyle öngörülebilecek ancak istenmeyen neticenin gerçekleşmesine iradi hareketle sebebiyet verildiği ve bu haliyle şüphelilere isnat edilen eylemin bilinçli taksir boyutunda manevi unsur içerdiği yönünde tarafımızda kanaat hasıl olmuştur.”

Öte yandan bu kişileri denetlemekle yükümlü olan dönemin Beşiktaş Belediyesi başkan yardımcıları, ruhsat denetim müdürü, İBB itfaiye müdür yardımcısı ve itfaiye zabıta amirinin de aralarında bulunduğu şüphelilerin soruşturmasıysa ayrı bir dosya üzerinden yürütülüyor.


1987’den bu yana düzgün denetlenmemiş

Soruşturma dosyasına giren evraklara göre, eğlence mekânının ilk ruhsatı 1987 yılında Beşiktaş Belediyesi tarafından diskotek olarak verilmiş. Binanın yapılışında o alan sinema salonu olarak görünüyor. Binanın yöneticisi Şule Şakat’ın açıkladığı gibi, ruhsatta üst pasajın olduğu yer fuaye, giriş kapısı olan yer çıkış, alttaki yer de tahliye yeri olarak gösterilmiş. Oysa ruhsattaki bilgiler hatalı. Binanın giriş ve çıkışı arkadaki bir kapıdan sağlanıyordu. Eksi 2’nci katta ise hiçbir çıkış kapısı yoktu.


İşletmeyle ilgili son itfaiye raporu 2006 yılında alındı. Mekân sahipleri ruhsatlarını değiştirmek istiyorlardı. İBB İtfaiyesi’ne başvuruldu. İtfaiye ekipleri inceleme yaptıkları mekânda olumsuzluklar tespit etti. Mekân sahipleri bunun üzerine ruhsatı yenilemedi. Diskotek olarak görünen eski ruhsatla çalışmaya devam ettiler.

İtfaiyeden rapor istemeden ruhsat yenilemişler

2018’de mekân sahipleri ruhsatı diskotekten çıkartıp eğlence mekânına çevirmek için Beşiktaş Belediyesi’ne müracaat etti. Ruhsat aynı yıl yenilendi. Ancak ortada bir gariplik vardı. Beşiktaş Belediyesi ruhsat yenilerken İBB İtfaiyesi’nden mutlaka istenmesi gereken itfaiye raporunu istememişti. Ruhsattaki bilgiler de eski ruhsattaki gibi düzenlenmişti. Mülkiye müfettişlerine gönderilen belgeler arasında, 2018 yılına ait bir itfaiye raporu da bulunamadı. O rapor alınsaydı, itfaiyeciler bir kez daha eksiklikleri tespit edecek, belki de bu facia yaşanmayacaktı.

‘Bir miktar bağış yaptırdılar’

2018’deki belediye yönetimi bu raporu vermiş; peki 2019’dan bu yana belediye başkanlığı görevini Rıza Akpolat yönetimini bundan sonraki süreçte mekânı denetlemiş mi? Tabii ki hayır. Ne eski ruhsattaki eksiklikler fark edilmiş, ne tadilatlar yeterli denetim yapılmış.

Kulübün sahibi Şahzade Şekergümüş’ün savunmasında her Ramazan ayında tadilat yaptıklarını ifade ediyor. Tadilat izni almak için Beşiktaş Belediyesine gittiğini ancak seçim arifesi olması nedeniyle kimsenin kendiyle ilgilenmediğini, bu nedenle tadilatı izinsiz gerçekleştirdiklerini söylüyor. Karaköy ve Şişli’de de gece kulübü işlettiğini ve bu zamana kadar tadilat izni almadığını ifade eden Şekergümüş, her tadilat öncesi belediyeye gittiğini ve belediyenin kendisine bir miktar ‘bağış’ yaptırdığını ifade ediyor.

Açık bir şekilde ihmali bulunan mekân sahibi, kendini kurtarmak için topu belediyeye atsa da mekânın ruhsatlanma sürecinde açık usulsüzlükler olduğu, tadilatlar sırasında denetlenmediği ortada. Peki, belediye yönetimi bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı mı? Elbette hayır. Peki durum buyken sevgili okurlarım, çete kelimesi yerine ne kullanmalıyım?
Sözü daha fazla uzatmaya gerek yok, yorumu size bırakıyorum.

Muhabir: Ali Avcu