A Parti Teşkilat Başkanı Ayhan Erel ve beraberindeki partililer, İçişleri Bakanlığına kuruluş dilekçesini verdi.
Erel, bakanlık önünde açıklama yaparak, "Atatürk, 28 Ekim'de 'Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz' demişti. Biz de bundan esinlenerek partimizin kuruluşunu bugüne denk getirip, biz de şöyle diyoruz; 'Ey büyük Türk milleti, yarın partimizi kuruyoruz. Bu parti, Türk milletinin kem talihini değiştirecek ve Türk devletinin üzerindeki kara bulutlar üzerine bir güneş gibi doğacak" ifadelerini kullandı.
"MİLLETİMİZ İSME TAKILMASIN"
Erel ayrıca, partinin ismi üzerinde yorumlar yapıldığını ileterek, "Kısa adı A Parti, uzun adıyla Anahtar Parti. Milletimiz isme takılmasın. Biz yapacağımız icraatlarla Türk milletinin problemlerini çözerek, Allah'ın izniyle çok kısa bir sürede Türkiye'deki öncelikle muhalefet boşluğunu, akabinde zamanında veya erken yapılacak bir seçimde de var olan iktidar boşluğunu doldurarak, Türk milletiyle birlikte devletimizi güçlü, milletimizi mutlu kılacağız" dedi.
Birçok kesimden destek gördüklerini ileten Erel, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Bunu, Türkiye'nin dört bir yanından gece yarısından itibaren akın akın Ankara Ticaret Odası'na gelen insanların gözlerindeki ışıltıdan, heyecanından görmekteyiz. Gerçekten çok büyük dip dalga var. Bu dip dalga 1983'teki Anavatan, 2001'deki AK Parti dip dalgasını da geride bırakacak şekilde gerçekten şiddetli bir şekilde geliyor. Milletimiz karamsar olmasın. Milletimizin gözü aydın olsun, çünkü bu partiyi millet kurdu. Türkiye'nin 20 ilinde teşkilatlar kuruldu. Diğer illerde de teşkilatlar hazır. Partimizin Türk milletine, yüce Türk devletine ve Türk siyasi hayatına hayırlı uğurlu olmasını diliyor, yüce Türk milletine saygılar sunuyoruz."
ANAHTAR PARTİ TANITIM TOPLANTISI YAPILDI
-'Ol' deyince olduran, bir memleket yükünü çekmek gibi bir iradeyle bizi bu salonlara dolduran Allah'a hamd. Tarihin çetin zamanlarında kaderi çetin bir milletin ödediği onca bedelle tutunduğu bu vatanla başa gelmiş bin bir türlü gailenin altından kalkmış aziz milletim... Bu büyük milletin evladı olmaktan başka payeye ihtiyaç duymayan, memleketin cesur insanları, yol arkadaşlarım hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
-Memleketin sorunları çözümsüz değil.
-Vaadimiz sorunlarıyla yüzleşen bir Türkiye.
-Ben bir iktidar hasmı değilim. Siyaset bizim için millet hizmetini görebileceğimiz nöbet değişimidir. Neyi koruyacağımızı biliyoruz. Muhafazakarlığın iktidarında, korunması gerektiği halde korunmayanları da biliyoruz.
-Biz Cumhuriyetin ikinci yüzyılına bolluk-bereketle girmiş olacaktık ama olmadı. Ama olmadı. Siyaset bizim için iktidarla bir bilek güreşi alanı değildir.-Ben milletimi buldum. İkinci yüz yılın başında yaşadığı hiçbir sıkıntıyı haketmediğini kara kara düşünürken buldum ben milletimi. Biz, milletimizi bu hale getiren, bu fakirliğe sebep olan şeyin keşke bir müdahale, keşke başedilmez bir kuvvet mazereti olsaydı duygumla söylüyorum; Bu kendine yetebilir bir memleketin, aç gözlülüğüne yetemediğimiz bir siyasi hırsın sonucudur. Bu memleket, kendisi gibi 10 Türkiye'ye yeterdi ama bir zümreye yetemedi.
ANAHTAR LOGOSU
Anahtar Parti logosunun anahtar olması akıllara Necmettin Erbakan'ın kurduğu Milli Selamet Partisi logosunu getirdi.
Anahtar Parti logosu
Milli Selamet Partisi logosu
LOGONUN ANLAMI
Milli Selamet Partisi'nde (MSP) anahtarın tutulacak kısmı kalp şeklindeydi ve bu, imanı simgeliyordu. Anahtarın üstünde büyükçe bir nokta gibi duran yuvarlak ise aklı ifade ediyordu. İman ile akıl birleştirildiğinde, aksiyom meydana geliyordu. Erbakan, aksiyomun bir sistemin olmazsa olmaz öğesi olduğunu ve eksik kaldığında sistemin sekteye uğrayacağını belirtmiştir.
Erbakan, bu amblemin MSP'nin misyonunu ve vizyonunu yansıttığını ifade etmiştir. Amblemdeki anahtarın şekli, Besmele'nin ta kendisi olarak tasarlanmıştı ve Besmele'nin Kur'an'ın anahtarı olduğunu vurgulamıştır.
Anahtar Partisi logosu ise güveni ve değişimi temsil ediyor.
AĞIRALİOĞLU'NUN SÖZLERİ GÜNDEMDE
Yavuz Ağıralioğlu'nun geçmişte kullandığı, "Biz Türk'ün Müslüman olmayanına Türk demiyoruz. Müslüman olmayan Kürt'e niçin Kürt diyelim, niçin insan diyelim?" ifadeleri yeniden gündem oldu.