Holanda’da 59 dakika boyunca kazanırız bu maçı diyen Fenerbahçe o dakikada yediği golle bir anda bambaşka bir kimliğe büründü. Son yarım saat o kadar kötü bir oyun oynandı ki nasıl anlatılır bilemiyorum. Rezalet ötesi, berbat.

İlk yarıda Osayi - Tadic uyumuyla sağ taraftan savunma arkasına geçiş yapan Fenerbahçe Dzeko ile bulduğu 3 net pozisyonu cömertçe harcadı. 

İşte sorun tam da burda başlıyor. 

Sen kaçırdığında rakip mutlaka atıyor. 

Bunu maç içinde yaşadık Fenerbahçe kaçırdı Alkmaar attı, Alkmaar kaçırdı Fenerbahçe attı. 

Beraberlik sonrası Trabzon’da hamleleri ile maçı çeviren Jose Mourinho’nun bu maçı rakibe hediye ettiğini söyleyebiliriz. Özellikle İsmail Yüksek oyundan çıktıktan sonra orta alanı çok rahat geçebilen bir Alkmaar izledik. Oysa pas hatası rekoru kıran Fred çıkmalıydı.

Çorbaya dönen diziliş, Fenerbahçe’deki yaş ortalamasının yüksekliği, rakibin 18/20/22 yaşlarda oyuncularının çokluğu  kaybın en önemli nedenlerinden.

Orta alanda Fred’in 9 top kaybı yaptığını gördük. 

Solda Maximin’in rezalet oyunu, saçma sapan top kontrollerini ve maçın motivasyonuna giremediğini hayretle izledik. 

Savunmadan topla çıkışlarda baskı geldiğinde dağılan, her an kaptırılacak hissi ile diken üstünde bir maç seyrettirdi taraftarına Fenerbahçe.

3 golde de Çağlar Söyüncü’ nün inanılmaz hataları ve her golde yerini kaybederek rakibe alan açtığını göremeyen kenar yönetim Becao’yu oyundan çıkararak rakibi daha da rahatlattı.

Maximin’siz bir oyun planı, Dzeko’nun sonradan girip forveti çiftleyebileceği ama orta alan tedbirlerinin de elden bırakılmadığı, savunmada mümkünse Djiku - Becao ikilisinin olduğu Fenerbahçe’yi hasretle bekliyor taraftar.

Mesela bu akşam Mert Hakan Yandaş neden oyuna girdi? Girdikten sonra ne yaptı? Amacı neydi? Diye merak ediyorum.

Kariyerinde 6 penaltı kullanmış En Nesyri’nin girdikten hemen sonra penaltı atması yine kenar yönetime yazar. Yine de golünü attı Nesyri.

Hele ki yenen 2. golün açıklanabilir tarafı yok. 

Adeta idmanda kukaların arasından geçer gibi geçip gol attı Smit. İzleyip utansın Fenerbahçe’ li oyuncular.

Maç sonunda sol bekte Szymanski orta sahada ise sadece Amrabat vardı. Cenk Tosun girdiğinde artık yürüyecek hali kalmayan Dzeko kenara gelmeliydi. Gol ararsın kabul ama fazla forvet sokmakla gol gelmiyor. 

Peki bu plansızlığın, kadro mühendisliğinin ana sebebi yönetim değil mi? 

Ali Koç’un “öyle bir kadro kuracağı ki şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak” sözü ve eldeki kadro nasıl da çelişkili değil mi?

Bu yetersizliği 6 yıldır yaşatıyor Ali başkan.

Avrupa'da son 10 maçta yenilmeyen Fenerbahçe dün akşamki rezalet oyunuyla Young Boys’a elenen adını bilmediğimiz RFS’ye 2-0’dan 2-2 ye gelen rakip takımın rotasyonlu Tottenham’a aldığı ezici galibiyetle tekrardan Avrupa Fatihi naraları atmasına çanak tuttu. 

Yanlış anlaşılmasın Galatasaray’ın iyi oyunu ve galibiyeti ülke futbolu adına güzel ve sevindirici.

Neticede futbolda skoru bulan kazanıyor. Rakipte Osimhen yıpratıcı ve yırtıcı oyunuyla golleri atarken Fenerbahçe’nin forvetleri gol kaçırma yarışına giriyorsa yönetim elbet sorgulanır.

Devre arasına çok var, süreç daha da zorlaşacak. 

Umarım artık 13 Ocak’ta başlayacak transfer sezonunun ilk gününde takıma alınması zorunlu olan sol bek, 

game changer orta saha ve hem sağ hem sol açıkta oynayabilen bir hücumcu katılabilir.

Zira bu kadro Avrupa’ya da şampiyonluğa da yetmez. Artık hayal dünyasından çıkıp gerçeklerle yüzleşmek zorunda Fenerbahçe yönetimi. Yoksa atı alan yine Üsküdar'ı geçecek!

Maçın Üçlüsü

Amrabat - Tadic - Osayi