İnsanların hayatı, düşünce yapısı, ruh hali bazen tek kelime ile anlatılabilir. Bazen sayfalar dolusu yazılar ile anlatılamaz. Ama bazen de bir şarkı bizim ruh halimiz anlatabilir.

‘Gazete Yazıyor’ ekip arkadaşlarımdan İrem Karataş yaptı yine yapacağını ve sokakta vatandaşa sordu. 

“Ölene dek sadece bir şarkı dinleseydiniz, bu şarkı hangisi olurdu?”  diye sordu.

Gelen cevaplardan şunu anladım, sanırım hepimiz o an hangi ruh halinde isek ona uygun şarkılar söylüyor ya da dinliyoruz.

Bakalım halkımız hangi şarkıları dinlermiş…

İlk konuğumuz bir amcadan kaside geldi.

 “Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevla’m seni”

Bacımızdan gelen el cevap

“Derinden derinden”

Yaş almış bir hanımefendiden gelsin ‘Samanyolu’

“Sen kalbimin mehtabısın, güneşisin. Sen ruhumun vazgeçilmez bir eşisin”

Genç delikanlı kardeşten gelen cevap

“Nereden bileceksiniz?”

Bir dayımızdan gelen cevap

“Hasta düştüm gurbet elde, garip anam”

Kardeşten gelen cevap

“Gelen vurdu giden vurdu”

Bir delikanlımız Ebru Gündeş’ten Kaçak diyor.

Bu arada bir beyefendiden gelen cevapla gerçeğe dönüş yapıyoruz. 

- “Başka soru bulamadınız mı? Millet geçim derdinde. Ev kirasını ödeyemiyor. Çoluk çocuk aç durumda. Peynir, ekmek, et alamıyoruz.”

Ah be İrem’im beyefendi haklı.

Bu kadar ekonomik kriz varken, geçim derdine düşmüşken sen başka soru mu bulamadın? 

Ama sen de haklısın.

Bazen bazı şeyler düşünürken eğlendirir, bazen de eğlenirken düşündürür. 

Kendi adıma her ikisine de varım.

Hem düşündüm, hem eğlendim.

Eğlendim arada da düşündüm.

Evet, geçim derdi var. 

Ekonomik kriz var.

Derdimiz çok.

Ne yapalım yani eğlenmeyelim mi?

Ben de soruna cevap vermek istiyorum.
Benim ki; 

Attila Atasoy’dan 

“Anılar, anılar” olurdu…

Peki, ben de size soruyorum bu kadar sıkıntının içinde sizin şarkınız ne olurdu?

Sevgiyle kalın…