Uzman Klinik Psikolog Ramazan Saygın Şimşek'e göre, şiddete maruz kalan çocuklar, temel güven duygularını kaybedebilir ve ilişkilerinde kalıcı izler bırakabilir. Şimşek, bu durumun çocukların yaşamları boyunca olumsuz etkileri olabileceğini vurguluyor.
Gazete Yazıyor’a konuşan Uzman Psikolog Ramazan Şimşek, çocukların temel güven duygusunu oluşturdukları ilk ilişkinin aileleriyle olduğunu belirtiyor. Ancak, şiddete maruz kalan çocuklar için bu ilişki çoğu zaman güvenli değil. Şimşek, şiddete maruz kalan çocukların ilk olarak güven duygularının zedelendiğini ve bu durumun yaşamları boyunca olumsuz etkiler yarattığını ifade ediyor.
ANNE VE BABANA BİLE GÜVENMEYECEKSİN KALIBI
"Güven duygusu sarsılan çocuklar, bilinçaltları 'Hayatta anne, babana bile güvenmeyeceksin' kalıbında oluşur" diyen Şimşek, bu durumun çocukların ilişkilerine de yansıdığını belirtiyor. Şiddete maruz kalan çocukların, her yerden tehdit gelebileceği algısıyla yaşadığını ve bu nedenle sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlandığını vurguluyor. Ayrıca, şiddete maruz kalan çocukların ruh ve beden açısından tacize maruz kaldığını belirten Şimşek, bu durumun çocukların psikolojik sağlığını olumsuz etkilediğini söylüyor. Tacize uğrayan çocukların bilinçaltlarının, acılarıyla başa çıkmak için farklı yollar aradığını ifade ediyor.
ŞİDDETTEN UZAK DURUN
Ailelere seslenerek çocukların güvenli bir ortamda büyümelerini sağlamalarını ve şiddetten uzak durmalarını tavsiye eden Ramazan Saygın Şimşek şiddete maruz kalan çocuğun psikolojik durumunu ise şöyle açıklıyor “Her yerden tehdit gelebileceği algısı ilk paranoid düşüncelerin kökenini oluşturur. Tüm ilişkilere şüpheye bakması sağlıklı ilişki kurmalarını engeller. Aynı zamanda ileride oluşabilecek akıl ve hastalığının ilk temelleri atılmış olur. İkinci olarak çocuk ruhu ve bedeni açık tacize maruz kalmış olur.
Durumu “Tacize uğrayan çocuğun bilinçaltı bu 3 yoldan mutlaka birine başvurarak acısıyla başa çıkmaya çalışır” diye belirten Ramazan Saygın Şimşek şöyle maddeliyor…
ACIDAN KAÇMA
a) Bu yola başvuran çocuk boyun eğmeyi öğrenir. Pasif ve bağımlı kişilik haline gelir.
b) Pasif ve edilgen bir kişiliğe dönüşen çocuk artık her türlü tacize açık hale gelmiştir.
c)Ben bilinci oluşmaz kim ne derse ona uymaya ve yaranmaya çalışır.
d) Eşcinsel eğilimleri olan çocuklar bu gruptan çıkar.
ACIYA KARŞI SAVAŞMA
a) Bu yola başvuran çocuk acısını dindirmek için sürekli birilerine şiddet uygular. Kendine, hayvanlara ve tabi ki insanlara.
b) Uyguladığı şiddet sadece fiziksel şiddetle sınırlı kalmaz. Küçük yaşlarda özellikle hemcinslerine, büyük yaşlarda da karşı cinslerine taciz ve tecavüzde bulunurlar.
c) Antisosyal kişilik bozukluğu olan sürekli suça bulaşan kişiler bu gruptan ortaya çıkar.
d) Çocuklarda en sık görülen sorunlar ise hırçınlık, saldırganlık, yalan söyleme, hırsızlık ve hiperaktivite bozukluğudur.
KOPMAK
a) Hayattan ve insanlardan uzaklaşarak acılarını bastırmaya çalışırlar.
b) Seri katiller, cinsel sorunları olan kişiler madde bağımlıları bu gruptan çıkar. Gizli gizli hayattan ve insanlardan intikam almaya çalışırlar.
c) Çocuklukta en sık görülen sorun ise kaka çıkarma, idrar kaçırma, kekemelik dalgınlık ve içe kapanma halidir.
Son olarak şiddetin çocukların yaşamları üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için aile ve toplum olarak daha duyarlı olmak ve çocukların korunmasını sağlamak gerektiğini belirten Uzman Psikolog Ramazan Saygın Şimşek, bu şekilde çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyebileceklerini ve ilişkilerinde daha mutlu olabileceklerini vurguluyor.
Uzman Klinik Psikolog Ramazan Saygın Şimşek