Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktör Yardımcısı Diana Eltahawy, açıklamada, Libya'nın doğusundaki ordunun, selden zarar görenlerin insani yardımlara erişimini kolaylaştırmak yerine eleştiride bulunanları ve sivil toplumu susturmak ve sorumluluktan kaçmak için baskıya yöneldiğini ifade etti.
Doğudaki ordunun, krizle mücadele ederken insan haklarını öncelemesi ve eleştiride bulunanlardan intikam almaması gerektiğini kaydeden Eltahawy, sivil toplumun ve bağımsız medya organlarının, felaketzedelerin barınak, gıda, sağlık ve bilgiye erişim haklarının güvence altına alınmasında merkezi rol oynadığını dile getirdi.
Açıklamada, Libyalı 2 gazetecinin, 14 Eylül'de yerel makamlarca durdurularak sorguya çekildiği ve sonrasında da kenti terk etmelerinin istendiği, 16 Eylül'de de Derneli bir aktivistin, Libya Arap Silahlı Kuvvetlerine muhalif kanala röportaj vermesinden sonra gözaltına alındığı aktarıldı.
SELDEN KAYBOLANLARI ARAMA VE İSİM BELİRLEME ÇALIŞMALARI HIZLANDI
Öte yandan Derne’de selde hayatını kaybedenlerin kimlik tespit çalışmaları da başladı. Bu kapsamda Derne'ye gelen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Afetzedeler Kimlik Tespit Ekibi (DVI), burada yetkililerle durum değerlendirmesinde bulundu.
UBH'ye bağlı "Hükümetimiz" adlı Facebook sayfasından yapılan açıklamada, DVI'nin, Interpol tarafından gönderilen ilk ekip olduğu belirtildi.
UBH'ye bağlı İçişleri Bakanlığı ise Interpol Genel Sekreterliğinin başka ülkelerden de kimlik tespiti için Libya'ya ekip göndereceğini açıkladı.
Açıklamada, bu çalışmaların, İçişleri Bakanlığına bağlı Arap ve Uluslararası Kriminal Polis Ofisiyle koordinasyon içinde yürütüleceği kaydedildi.
DVI, genetik, diş hekimliği, adli tıp ve diğer teknik alanlardaki uzmanlardan oluşuyor.
Libya'da selin yaşandığı ilk günlerde birçok ceset, kimlik tespiti yapılmadan defnedilmişti.
Libya'nın doğusundaki hükümete bağlı İçişleri Bakanlığı, defnedilen kişilerin fotoğraflarını çekerek ailelerinin daha sonra kimlik tespiti yapabilmesi için bunları özel bir internet platformundan paylaşmıştı.
Sonraki günlerde ise cesetler, eşleştirme yapılmak üzere DNA numuneleri alındıktan sonra defnedilmişti.