Fenerbahçe ezeli rakibine karşı kötü bir mağlubiyet aldı. Galatasaray çok iyi oynamadı fakat gerektiği gibi oynadı. Sonuç olarak golü çok atana 3 puan veriliyor.
Maç Mourinho’nun istediği gibi başladı, hızlı pozisyoncu ve presle çabalayan ama yine de sonucu alamayan taraf Fenerbahçe’ydi.
İlk 15 dakika bulunan pozisyonlarda Maximen biraz daha paylaşımcı olup final paslarını iyi yapabilseydi skor daha çabuk gelir ve oyun farklı olurdu.
15’ten sonra Galatasaray öne çıkıp pozisyon yakalamaya başladı. İlk ceza sahası vuruşunda Livakovic müthiş bir refleksle golü önledi ama Torreira’nın direkten dönen topu Liva’ya çarpıp gol oldu.
Futbolda top sizi sevmeli, bu akşam top Fenerbahçe’yi sevmedi.
1-0 sonrası Oostervolde’nin kaçırdığı gol ise maçın kırılma anı oldu. Böyle bir fırsatı kaçıran Oostervolde’ye kızmak pek mümkün değil. Çünkü Fenerbahçe’nin gol ayakları Dzeko, Nesyri ve Maximen gibi oyuncular çok fazla kaçırdı.
Maximen’in savunmaya yardımı çok aksıyor. Tadic’de günüde değildi. Tadic’in bir topta vurduğu kibar şut hepimize Guliano’nun şampiyonluğu kaçırtan aşırtamadığı vuruşu hatırlattı.
Onlara eşlik eden İsmail ve Fred’de vardı.
Galatasaray’ın orta alanda oyunu ele geçirmesinin ana nedeni kenar oyuncularının orta içe gelip kalabalıklaştırması.
Bu destek orta alanda 5’e 2 yalnız bıraktı Fred ve İsmail’i. Szymanski’nin desteği yeterli olmadı. Tadic ve Maxi’li planda orta alanın aksamama imkanı yok.
Amasız fakatsız Galatasaray bu akşam doğruları daha çok yapıp sonuç alan bir futbol oynadı. Gol beklentisi 1.41 olan Galatasaray 3 gol buldu.
Fenerbahçe’nin gol beklentisi 3.41 ama çerçeveyi penaltıdan buldu. O penaltıda da Dzeko kötü vuruşunda ağları buldu,
Mourinho’nun artık farklı bir oyun üzerinde çalışması gerekiyor. Yorulan Dzeko’nun Cenk Tosun ile desteklenmesi şart.
Oğuz Aydın’ın oynatılmaması da büyük bir soru işareti. Oyuna girdikten sonra İrfan Can’ın etkisizliği ise ritmini yitirmesinden.
En Nesyri’nin bu akşam kaçırdığı goller ve özellikle kale boşken atamadığı gol üzerindeki tepkiyi büyütüyor. Faslı yıldız acil bir gol atmalı.
Fenerbahçe’nin 2. yarı tam baskıya başlayacakken Amrabat’ı stopere çeken Mourinho takımı durdurdu. Takımla maç içinde bu denli oynamak negatif etki yaratıyor.
Perşembe günü USG maçı için nasıl bir plan yapılacak bilemiyorum ama bu akşamki oyun planı, paniği ve telaşı o maçı kazanamaz.
Atilla Karaoğlan standart bir maç yönetti, Galatasaray’ın 23 faul yapıp 6 sarı kart görmesi diğer hakemlere bir örnek olur umarım. Fred’e çaldığı penaltıda Abdülkerim’in müdehalesi var fakat 0-0 olsaydı bu penaltıyı çalar mıydı?
Maçın Üçlüsü
Çağlar - Szymanski - 12 Numara