Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman, "Göz kuruluğu nedeniyle yaşanan batma, yanma, yorgunluk ve aniden sulanma gibi şikayetlerle başvuran hastalar için, suni gözyaşı kullanımı, gözyaşı üretimini artıran damlalar ve gözyaşı kanallarına tıkaç uygulamaları gibi tedavi yöntemleri uyguluyoruz" diyor.
EKRAN KARŞISINDA FAZLA KALMAYIN
Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman Gazete Yazıyor’a şu bilgileri paylaştı: "Günümüzde evde çalışma ve online eğitimler nedeniyle bilgisayar, tablet gibi cihazlarda geçirilen süreler önemli ölçüde arttı. Bu dönemde çocuklar da dersler ve diğer eğitimler için daha uzun süre ekran karşısında bulunuyorlar. Bu da göz kuruluğu ve diğer göz rahatsızlıklarının sıkça görülmesine yol açıyor. Uzun süre ekran karşısında çalışanlar belirli aralıklarla mola vermelidirler ve mola sırasında cep telefonu gibi dijital cihazları kullanmaktan kaçınmalıdırlar. Ayrıca, bu mola süresini temiz hava alabilecekleri bir bahçe veya balkonda geçirmek faydalı olabilir."


BAZI İLAÇLARDA TETİKLİYOR
Kahraman, göz kuruluğunun yalnızca mevsimsel değil, vücut kaynaklı etkenlerin yanı sıra romatizmal hastalıklar, tiroid ilaçları ve gençlerin kullandığı bazı sivilce ilaçları gibi faktörlerle de ilişkilendirilebileceğini belirtti. Ayrıca, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülen allerjik konjonktiviti, polen, güneş ışığı, ev tozları ve evcil hayvanlar gibi faktörlerin tetikleyebileceğini açıkladı ve bu tür rahatsızlıklar için antihistaminik ve kortizon içeren göz damlalarının kullanıldığını ekledi.
GÖZLERİNİZİ KAŞIMAYIN
Kahraman, gözleri suyla ve elleri sabunlu suyla yıkamanın alerjik etkileri azaltabileceğine dikkat çekti ve gözleri kaşımamanın ve ovuşturmamanın göz sağlığı açısından önemli olduğunu vurguladı.

Kaynak: MEHMET YAVUZ GAYBERİ