Dr. Öğr. Üyesi Tanrıverdi, “Strep A, bademcik ve yutağın akut bakteriyel enfeksiyonudur. Bakteriler içinde en sık etken A grubu beta hemolitik streptokok (AGBHS) olan S. pyogenes’tir. Bu yüzden halk arasında Strep A enfeksiyonu olarak bilinir” dedi.

Gelişmekte olan ülkelerde Strep A sıklığının gelişmiş ülkelere göre 5-10 kat fazla olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Tanrıverdi, şöyle devam etti:

“Strep A yakın temas, solunum yolu ve cilt lezyonlarından bulaşabilir. Kuluçka süresi 2-4 gündür. Hastalık ani başlar. Ateş 38 C’nin üzerindedir. Boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, baş ağrısı, halsizlik, kas ve karın ağrısı, bulantı, kusma, boyunda ağrılı lenf bezleri görülebilir.

Zamanında tedavi edilmeyen ve yeterli tedavi almayan hastalarda akut romatizmal ateş (ARA) ve akut glomerulonefrit (böbreklerdeki küçük filtrelerin iltihaplanması) komplikasyonları gelişebilir.

Tanıda hastanın klinik görünümü (Ateş, öksürük olmaması, boyunda büyümüş lenf bezleri, bademciklerin büyümesi ve hastanın yaşının 3-14 yaş arası olması) ve hızlı antijen testi kullanılır.”

ALERJİSİ YOKSA PENİSİLİN KULLANILMALI

Strep A tedavisinde penisilin alerjisi yoksa ilk seçeneğin penisilin olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Tanrıverdi, şunları kaydetti:

“Tek doz benzatin penisilin G, kas içine yapılır. Beraberinde semptomatik tedavi verilir. Penisilin alerjisi beklenmese dahi, bu tedaviyi acil müdahale yapılabilecek bir merkezde uygulamak ve hastayı 30 dakika gözlem altında tutmak önerilir. Korunmada genel hijyen kurallarına dikkat edilmeli, kalabalık yaşanan yerlerde havalandırmanın iyi olması sağlanmalıdır.”

Dr. Öğr. Üyesi Tanrıverdi, gribin yüksek ateş, baş ağrısı, öksürük, yaygın kas ağrısıyla seyreden, burun, boğaz, üst solunum yolları bazen de akciğerleri tutan, salgınlar yapabilen bir enfeksiyon hastalığı olduğuna dikkat çekti.

Dr. Öğr. Üyesi Tanrıverdi, “Grip, influenza virüsünün neden olduğu, genellikle yıl içerisinde sonbahar ve kış aylarında daha sık görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Bu virüs, her yıl belirli sayıda insanı etkiler ve hastalanmasına neden olur” ifadelerine yer verdi.

Grip belirtilerinin virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıktığının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Tanrıverdi, bu belirtileri şöyle sıraladı:

“Ateş yükselir (38 C ve üzeri) ve titreme görülür, bunlara baş ve karın ağrısı eşlik eder. Kuru öksürük yanında eklem ve boğaz ağrıları, iştahsızlık, burun akıntısı, hapşırma da görülebilir. Çocuklarda bu duruma kusma ve ishal eşlik edebilir, küçük çocuklarda dikkat edilmesi gereken ek belirti huzursuzluk, iştahsızlık ve uyku halidir.” Belirtilerin hastanın günlük işlerini etkileyecek düzeye ulaşabileceğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Tanrıverdi, “Halsizlik grip geçtikten sonra bile birkaç hafta devam edebilir. Şikâyetler genellikle 7 gün sürer, ilk 2-3 gün içerisinde şiddetlenir ve sonrasında düzelme başlar ancak iyileşme süresi 1-2 haftaya kadar da uzayabilir” diye konuştu.

Dr. Öğr. Üyesi Tanrıverdi, nezlenin burun akıntısı, aksırık, boğaz ağrısı ve genellikle hafif bir baş ağrısının eşlik ettiği bir enfeksiyon hastalığı olduğunu hatırlattı.  

Kaynak: İHA