Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 2019'da yani 2020'deki küresel Kovid-19 salgını nedeniyle dünyanın durma noktasına gelmesinden kısa bir süre önce, başbakanlık koltuğuna oturdu. İktidardaki hareketli yıllar boyunca Johnson hükümeti, virüsün yayılmasını azaltmak, ekonomiyi ayakta tutmak, NHS'yi desteklemek, birden fazla tecrit uygulaması ile sosyal mesafe kuralları getirmek ve ülke çapında bir aşı programını onaylamakla görevlendirildi. Ancak Johnson'ın ülkeye uyguladığı önlemler devam ettikçe, 'Partygate' olarak anılacak skandal haberleriyle, başbakanlık konutunda çok sayıda parti düzenlendiği ve sosyal mesafe yasalarının ihlal edildiği ortaya çıktı.
Boris Johnson'ın kendisi de skandala karışmış ve Nisan 2022'de ceza almıştı. Ancak daha önceki birçok olayda Johnson, Downing Street'te herhangi bir partinin gerçekleştiğini tamamen reddetmiş ve bu da kendisinin halka, medya ve Avam Kamarasın bilerek yalan söylediği yönündeki suçlamalara yol açmıştı.
'Faking It' serisinin bu bölümünde, Boris Johnson'ın sözleri ve eylemleri ilk kez kare kare inceleniyor. Davranış ve beden dili uzmanı Dr. Cliff Lansley, dilbilim profesörü Dawn Archer ve adli tıp psikoloğu Kerry Daynes, Johnson’ın halk önüne çıktığında kullandığı, gerçeği manipüle etme ve saklama eğilimini vurgulayan sinyalleri, dil kullanımını ve davranışlarını toplu olarak tespit ediyor.
Belgeselde, Johnson'ın kariyeri boyunca, Eton'da geçirdiği yıllar, Londra Belediye Başkanı olarak görev yaptığı dönem, Brexit referandumuna katılımı ve sonunda başbakanlığa yükselişi gibi önemli anlar analiz ediliyor. Uzmanlar, tüm bunlar olurken Johnson’ın ortaya koyduğu ‘kişiliğini’ dikkatli bir şekilde geliştirdiğine işaret ediyor. Adli tıp psikoloğu Kerry Daynes konuyla ilgili olarak, “Sanırım insanların bu kadar sevimli bulduğu bu beceriksiz palyaçoyla ilgili pek çok şeyin inanılmaz derecede hesaplanmış ve prova edilmiş olduğunun farkına varmamız gerekiyor. Dolayısıyla, her röportaj sırasında en az bir kez parmaklarını saçlarının arasından geçirmesi aslında bir tesadüf değil. Çıplak hırs ve kişisel çıkarların onu popüler yapmayacağını çok zekice anlıyor, bu yüzden tüm bunları bu harika eksantrik ‘İngiliz’ kişiliğinin altına saklıyor" diyor.