Pazarlama dünyasının dinamikleri içinde giderek önemli bir yer edinen Z kuşağı, kendi sosyal medya kurallarını da oluşturmaya başladı. Z kuşağı için önemli ve etkili bir sosyal medya stratejisinin oluşturulmasının yolu ise onların tercihlerini, değerlerini ve davranışlarını anlamaktan geçiyor. İhtiyaçlarına ve ilgi alanlarına duyarlı olarak onlara içten bir iletişim tonuyla seslenmek ise son derece kritik. Dolayısıyla markaların metriklerini düzenli bir şekilde olarak analiz etmesi ve yaklaşımlarını onların etkileşim modellerine ve geri bildirimlerine göre ayarlaması giderek zorunlu hale geliyor.

Bu demografi için bir sosyal medya stratejisi geliştirirken dikkate alınması gereken bazı temel unsurların olmazsa olmaz olduğunu belirten İnomist İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi, Z kuşağına uygun sosyal medya stratejilerini anlattı.

Şeffaf ol, gerçek ol, hızlı ol

Z kuşağı, özgünlüğe ve şeffaflığa önem veriyor. Gerçek olmayan içerikleri hızla tespit ederken tepkisini göstermekten de asla çekinmiyor. Gerçek ve şeffaf olan markalarla etkileşim kurma ihtimalleri ise çok daha yüksek. Dolayısıyla Z kuşağına yönelik içerikler gerçek deneyimleri yansıtmalı ve markanın değerlerini doğru bir şekilde anlatmalı. Z kuşağının tüketme hızı ise herkes tarafından bilinen bir gerçek. Haliyle TikTok ve Instagram Reels gibi sosyal medya platformları, kısa ve kolayca anlaşılabilir içerikleri nedeniyle Z Kuşağı arasında popüler oldu. Bu noktada Z kuşağının dinamiklerini yakalayan, onların hayat ritmine ayak uyduran dikkat çekici, eğlenceli ve bilgilendirici kısa videoların oluşturulması, dikkatlerini çekmeye yardımcı olabiliyor. Bir diğer stratejik yaklaşım ise hem görsel ve videolu içerikler…

Metin yerine video içeriği

Gen Z görsel ve metin yerine video içeriğini tercih ediyor. Bu nedenle marka, mesajını etkili olarak iletebilmek iletmek için görselliği çekici olan grafikler, videolar ve etkileşimli öğeler kullanmalıdır. İçerik elbette “kraldır” ancak zaman içerisinde içeriğin tanımı ve kapsamı da değişmiştir ve söz konusu Z kuşağı olduğunda kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriklerin kral olduğunu söylemek mümkün. Markalar, hedef kitlesini meydan okumalara, yarışmalara veya kampanyalara dahil ederek kullanıcının oluşturduğu içeriği (UGC-User Generated Content) teşvik edebilir. Gen Z, katılmak ve katkıda bulunmak istiyor. Bu noktada UGC’nin marka etrafında bir topluluk duygusu oluşturması mümkün.

Bunun bir farklı sürümü ise katılımı teşvik eden içerik olmaktadır. Katılım etkileşim anlamına gelir. Katılımı ve etkileşimi teşvik eden içeriğin oluşturulması son derece önemlidir.

Kaynak: HABER MERKEZİ