Marsh McLennan’ın şirketi Mercer, Yaşam Maliyeti Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. Bu yıl Hong Kong, en pahalı şehir unvanını korurken, ikinci sırada Singapur yer aldı. İsviçre'nin Zürih, Cenevre ve Basel şehirleri de en pahalı ilk beş şehir arasında bulunuyor. 2023'teki ilk beş şehir, 2024'te de sıralamadaki yerlerini korudu. İstanbul, geçen yıla göre 55 sıra yükselerek 130’uncu, Ankara ise 13 sıra yükselerek 208’inci sırada yer aldı.
Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması, hükümetler ve çokuluslu şirketlere yurt dışındaki çalışanlara ödenecek ücretler konusunda rehberlik ediyor. Araştırma, 5 kıtada 226 şehirde gerçekleştirildi. İşverenlerin döviz kuru dalgalanmalarını izlemesine ve mal, hizmet ve konaklama üzerindeki enflasyon ve deflasyon baskılarını değerlendirmesine yardımcı oluyor. Ayrıca, işverenlerin uluslararası görevlendirmeler ve yurt dışındaki çalışanlar için tazminat paketlerini belirlemelerine ve kalıcı hale getirmelerine olanak tanıyor. Yaşam maliyeti, yetenekli çalışanlar için bir destinasyon olarak cazibeyi etkileyebilir; bu da şirketlerin yer seçimi kararlarını etkiler.
Hong Kong en pahalı şehir
Araştırmaya göre, 2024 yılının en pahalı şehri Hong Kong, en düşük yaşam maliyetine sahip şehir ise Abuja (Nijerya) oldu. Asya kıtası, yüksek kira maliyetleri nedeniyle en pahalı ilk iki şehre ev sahipliği yapıyor. Bu ekonomik merkezler, çok sayıda yabancının ilgisini çekerek maliyetleri daha da artırıyor.
Avrupa'da en pahalı şehirler
Mercer araştırmasına göre, Zürih, Cenevre, Basel, Bern ve Londra, 2024'te expat çalışanlar için dünyanın en pahalı şehirleri arasında yer alıyor. İsviçre'nin dört şehri bu listede bulunuyor. Londra, 9 sıra yükselerek 8’inci sıraya yerleşti. Avrupa'da yaşam maliyeti şehirler arasında farklılık gösterse de, Avrupa Merkez Bankası, Avro Bölgesi'ndeki enflasyon oranının düşmeye devam edeceğini öngörüyor. Minsk, 212’inci sırada en ucuz Avrupa şehri olarak sıralandı.
ABD ve Kanada'da yaşam maliyeti
ABD’de yaşam maliyeti 2024'te önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Listedeki tüm ABD şehirleri ilk 100'de yer alırken, yedi şehir ilk 20'ye girdi. Kanada ekonomisinin güçlü performansı nedeniyle Kanada şehirleri, Kuzey Amerika şehirleri sıralamasında daha düşük sıralarda yer alıyor. Toronto, 92’nci sırada Kanada'nın en pahalı şehri olurken, onu 101’inci sıradaki Vancouver takip ediyor. Meksika şehirleri, Peso'nun değer kazanması nedeniyle yaşam maliyeti sıralamasında yükseldi. Mexico City, 79’uncu sıradan 33'üncü sıraya, Monterrey ise 155’inci sıradan 115’inci sıraya çıktı.
Güney Amerika ve Pasifik bölgeleri
Uruguay'ın başkenti Montevideo, 42’nci sırada Güney Amerika'nın en pahalı şehri olarak öne çıktı. Şili’nin başkenti Santiago, 73 sıra gerileyerek 160'ıncı sıraya, Kolombiya’nın başkenti Bogota ise 40 sıra yükselerek 174'üncü sıraya yerleşti. Pasifik bölgesinde artan enflasyonun çalışanlar üzerinde baskı yaratması bekleniyor. Sidney, 58’inci sırada ve Noumea 60’ıncı sırada Pasifik bölgesinin en pahalı şehirleri olarak yer aldı.
Afrika ve Orta Doğu'da maliyetler
Afrika'da, Bangui (Orta Afrika Cumhuriyeti) 14’üncü, Cibuti 18’inci ve N'djamena (Çad) 21’inci sırada yer aldı. Lagos (Nijerya), 178 sıra düşerek 225'inci sıraya geriledi. Bu değişim, Naira'nın tekrarlanan devalüasyonlarından kaynaklanıyor. Dubai, 15’inci sırada Orta Doğu'nun en pahalı şehri olurken, Mumbai 136’ıncı sırada Hindistan'ın en pahalı şehri olarak listelendi.
Artan maliyetlerin etkileri
Mercer Türkiye CEO’su Dinçer Güleyin, geçim maliyeti zorluklarının çok uluslu kuruluşlar ve çalışanları üzerinde önemli bir etkisi olduğunu belirtti. İşverenlerin yaşam maliyeti eğilimleri ve enflasyon oranları hakkında bilgi sahibi olmalarının ve çalışanların görüşlerini dikkate almalarının önemli olduğunu vurguladı. Yüksek yaşam maliyetlerinin, çalışanların yaşam tarzlarını değiştirmelerine ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekmelerine neden olabileceğini ifade etti. İşverenler, konut yardımı veya sübvansiyonlar sunarak bu zorlukları dengeleyebilir ve alternatif yetenek kaynağı stratejileri geliştirebilirler.
