Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 7'nin 30. kuruluş yıl dönümü etkinliğinde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın PKK'ye silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısının ardından ilk kez açıklamalarda bulunuyor.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI
28 Şubat'ın yıldönümünde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"28 Şubat’ın eğitimden siyasete, medyadan iş dünyasına nasıl bir baskı zorbalık ve zülüm düzeni tesis ettiğini, o karanlık dönemleri yaşamayanlar tam manasıyla idrak edemiyor. Özellikle 28 Şubat meselesi gündeme gelince CHP’li siyasetçilerin 'Bitmedi şu mağduriyetiniz' diyecek kadar küstahlıklarına şahit oluyoruz. 28 Şubat mezaliminin başta demokrasimiz olmak üzere Türkiye'nin sosyal ve siyasi hayatında açtığı derin yaralar hala tam olarak iyileşmedi. Abartıyorsunuz diyen vicdan yoksunlarına sadece buz dağının görünen kısmı olan şu rakamlara iyi bakmalarını tavsiye ediyorum. 28 Şubat döneminde kılık kıyafeti veya fişlemeler nedeniyle disiplin soruşturması geçiren öğretmen sayısı 33 bin 500 civarında. 28 Şubat postmodern darbesinin ülkemiz ekonomisine maliyeti 380 milyar dolardır.
Emniyet birimleri suçlular yerine İstanbul’un göbeğinde sarıklı, sakallı, cübbeli, çarşaflı vatandaşlarımızı kovalıyordu. Üniversite kapılarına kurulan adına ikna odası dedikleri psikolojik işkence odalarını, imam hatiplilerinin üniversiteye gitmesini engellemek için devreye sokulan katsayı uygulaması, imam hatiplerin ortaokul kısmını kapatmak için getirilen kesintisiz eğitim dayatmasını ve daha nice zorbalık ve yasakları bu ülke çok acı biçimde tecrübe etti.
Toplumsal barış ve huzur ortamına katkı verecek her türlü öneriyi dinleriz. Hatta kimden geldiğini umursamadan memnuniyetle karşılarız. Demokrasimimize, ekonomimize zarar veren girişimlere de eyvallah etmeyiz.
"BAHÇELİ'NİN CESUR İNSİYATİFİYLE BAŞLADI"
Önümüze çıkan en büyük engellerden biri malum terör belasıydı. Türkiye'nin 40 yıllık terörle imtihanında çok ciddi zorluklarla karşılaştık. Terör, aynı zamanda demokrasimizi ve ekonomimizi ve sivil siyasetimizi de hedef alı. Terör tehdidi, uzun yıllar siyaseti biçimlendirmek, siyasetçileri dar alana hapsetmek için bir sopa olarak kullanıldı. Güvenlik özgürlük dengesini daima muhafaza ettik. Ebedi ve ezeli kardeşliğimize asla gölge düşürmedik. Terör örgütünün bir dönem istismar aracı olarak kullanıldığı bahanelerin hepsi ya ortadan kalktı ya çözüldü.. Cumhur İttfakı ortağımız sayın Devlet Bahçeli'nin cesur inisiyatifiyle başlayan, bizim kararlı tutumumuzla ilerletilen terörsüz Türkiye çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir. Önümüzde bin yıllık kardeşliğimizin arasına örülen terör duvarının yıkılması hedefine giden yolda iyi bir adım atma fırsatı vardır. Sukunetle, sabırla ve samimiyetle yürütülmesinin en isabetli yöntem olduğu kanaatindeyiz. Bu sorunun kalıcı, kati ve kesin olarak bitmesini istemeyenler çıkacaktır. Bu süreçte gelebilecek her türlü provakasyona karşı en üst seviyede dikkat sergileyecek, gereken tüm tedbirleri alacağız. Silah ve terör baskısı ortadan kalkınca, doğal olarak siyasetin demokratik alanı daha da genişleyecektir.