Safra taşları çoğunlukla ağrısız olsa da bazı hastalarda ciddi semptomlara yol açabileceğine dikkat çeken Medical Park Adana Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ferudun Kaya, tedavi yolları hakkında bilgilendirmede bulundu.
“Sessiz taşlara dikkat edilmeli”
”Birçok kişi safra taşlarına sahip olsa bile hiçbir belirti yaşamaz. Bu tür taşlara sessiz taşlar denir” açıklamasında bulunan Op. Dr. Ferudun Kaya, ancak safra taşı safra kanalını tıkaması halinde vücutta bazı belirtilerin ortaya çıkabileceğini söyledi. Op. Dr. Kaya, bu belirtileri şu şekilde sıraladı;
“Safra kolikleri: Karın sağ üst kısmında aniden başlayan ve genellikle saatlerce süren şiddetli ağrılar. Bu ağrı omuza ve sırta yayılabilir.
Mide bulantısı ve kusma: Özellikle yemeklerden sonra mide bulantısı ve kusma görülebilir.
Hazımsızlık: Şişkinlik, mide yanması ve özellikle yağlı yiyeceklerin tüketilmesinden sonra sindirim problemleri yaşanabilir.
Sarılık: Safra taşının safra kanalını tıkaması nedeniyle safra akışı bozulur ve ciltte ve göz aklarında sararma meydana gelebilir.
Ateş ve titreme: Safra kesesi enfeksiyonu (kolesistit) varsa ateş ve titreme ortaya çıkabilir.”
“Hastaların semptomları ve tıbbi geçmişleri dikkate alınarak teşhis edilir”
Kolelitiazisin (safra kesesi taşları) genellikle hastaların semptomları ve tıbbi geçmişleri dikkate alınarak teşhis edildiğini belirten Op. Dr. Kaya, tanıyı doğrulamak için kullanılan bazı görüntüleme tekniklerini şöyle sıraladı:
“Ultrasonografi: Safra taşlarını teşhis etmek için en yaygın kullanılan yöntemdir. Yüksek doğruluk oranına sahiptir ve non-invazivdir.
MRCP (Manyetik Rezonans Kolanjiyopankreatografi): Safra yollarını ve pankreası detaylı bir şekilde görüntülemek için kullanılır.
BT (Bilgisayarlı Tomografi): Safra taşı komplikasyonlarını ve diğer karın içi patolojileri değerlendirmek için kullanılabilir.
ERCP (Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi): Hem tanı koymak hem de tedavi amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Safra taşlarını çıkarmak için de kullanılabilir.”
”Sessiz safra taşlarına düzenli takip gerekebilir”
Kolelitiazis tedavisinin taşların sayısına, boyutuna, yerine ve hastanın semptomlarına bağlı olarak değiştiğini ifade eden Op. Dr. Ferudun Kaya, tedavi seçeneklerini şöyle sıraladı:
Bekle ve gör yaklaşımı: Sessiz safra taşları semptomlara neden olmuyorsa, doktorlar genellikle müdahale önermez ve düzenli takip yapılmasını isteyebilirler.
İlaç tedavisi: Safra taşlarını eritmek için ursodeoksikolik asit gibi ilaçlar kullanılabilir. Ancak, bu tedavi uzun sürebilir ve her zaman etkili olmayabilir.
Cerrahi müdahale: Safra taşı semptomatikse ve komplikasyon riski taşıyorsa en yaygın tedavi yöntemi cerrahidir. En sık kullanılan cerrahi yöntem ise laparoskopik kolesistektomidir.
“En sık kullanılan cerrahi yöntem laparoskopik kolesistektomidir”
Op. Dr. Ferudun Kaya, “Laparoskopik kolesistektomi, safra kesesinin çıkarılması için yapılan minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntem, kolelitiazis tedavisinde en yaygın kullanılan ve güvenli kabul edilen prosedürlerden biridir” dedi.
Op. Dr. Kaya, işlemin aşamaları hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Anestezi: Ameliyat genel anestezi altında yapılır. Hasta tüm işlem boyunca uyur ve ağrı hissetmez.
Kesiler: Karın bölgesinde birkaç küçük kesi yapılır. Bu kesiler genellikle 1 cm’den küçüktür.
Laparoskop yerleştirilmesi: Bir kesiden laparoskop adı verilen ince bir kamera yerleştirilir. Bu kamera, cerraha karın içini ekranda görme olanağı tanır.
Safra kesesi çıkarılması: Diğer küçük kesilerden cerrahi aletler yerleştirilir. Safra kesesi bu aletler aracılığıyla kesilir ve çıkarılır.
Kapanış: Safra kesesi çıkarıldıktan sonra kesiler dikiş veya cerrahi bantlarla kapatılır.”
“Laparoskopik kolesistektomi ameliyatı daha hızlıdır ve ameliyat sonrası ağrı daha azdır”
Laparoskopik kolesistektomi ameliyatının avantajlarından bahseden Op. Dr. Kaya, ”Minimal İnvazivdir, küçük kesiler nedeniyle iyileşme süresi daha hızlıdır ve ameliyat sonrası ağrı daha azdır. Genellikle hastalar ameliyat sonrası aynı gün veya ertesi gün taburcu edilir. Birkaç hafta içinde normal aktivitelerine dönerler. Küçük kesiler sayesinde cerrahi izler minimaldir” ifadelerini kullandı.
“Erken tanı ve tedavi ile hastalar genellikle hızlı ve sorunsuz bir iyileşme süreci geçirirler”
Ameliyattan sonra hafif bir karın ağrısı, şişkinlik veya gaz sancısının normal sayılabileceğini dile getiren Op. Dr. Ferudun Kaya, “Hastalar genellikle ameliyattan kısa bir süre sonra normal beslenmelerine dönebilirler. Ancak yağlı yiyeceklerin sindirilmesi ilk başta zor olabilir. Ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmak ve doktorun önerdiği süre boyunca dinlenmek önemlidir” açıklamalarında bulundu.
“Ağrı semptomları varsa tedavi edilmeli”
Op. Dr. Kaya, Kolelitiazisin genellikle ciddi bir sorun olmadığını belirterek, “Semptomatik olduğunda tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Laparoskopik kolesistektomi, safra taşı kaynaklı semptomların tedavisinde en etkili ve güvenli yöntemlerden biridir. Erken tanı ve tedavi ile hastalar genellikle hızlı ve sorunsuz bir iyileşme süreci geçirirler. Eğer safra taşı belirtileriniz varsa, erken teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir” diye konuştu.