2009 yılında vahşice öldürülen Münevver Karabulut Türkiye'nin en uzun süre konuşulan cinayeti oldu. Her yıl yeniden gündem olan cinayette hala verilemeyen cevaplar var. 2014 yılında katil Cem Garipoğlu'nun intihar ettiği açıklanmıştı. Ancak Karabulut ailesi bu habere inanmadı ve yıllar sonra verdiği hukuk mücadelesini kazanarak mezarın yeniden açılmasını sağladı.
Karabulut ailesin avukatı Rezan Epözdemir ise mezarlıkta yaptığı açıklamayla bir kez daha dikkatleri üzerine çekti. Mezarlıkta bez ve kefen olmadığını belirten Özdemir, "Sonradan kemiklerin bırakılma ihtimali kefenin olmadığı yerde çok kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızda duruyor. O beni ziyadesiyle rahatsız etti." açıklamasını yaptı.
Mezarlıkta açıklama yapan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir şu ifadeleri kullandı;
"KEFEN VE BEZ YOKTU"
“İki tabaka vardı. İlk tabakada hiçbir şey yok. Kefen ve bez yoktu. Toprağın üzerinde dağınık şekilde kemikler ve kafatası vardı. Kefen ve bezin olmadığı tutanağa geçti.Adli Tıp uzmanları yazdılar. Toprağın üzerinde dağınık bir şekilde duran kemikler ve kafatası vardı sadece, ceset bütünlüğü ise yoktu.
KEMİKLER SONRADAN MI BIRAKILDI?
Bu birkaç alternatifi bize verebilir. 10 sene içinde kaybolmuş ya da aşınmış olabilir mi ? O bana çok rasyonel gelmiyor. Sonradan kemiklerin bırakılma ihtimali kefenin olmadığı yerde çok kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızda duruyor. O beni ziyadesiyle rahatsız etti. 2014 yılında defin işlemi sırasında da kayıt alınmamış. Biz de otopsiye girmedik yasal hakkımız da yok. Kimlik tespitiyle ilgili talimat yazılmıştı.
GÜNCEL DNA ÖRNEKLERİYLE İNCELENECEK
Kimlik tespiti ise yapılamadı. Sadece avukatları hazır bulundu. Mutlaka kimlik tespiti için ölenin yakınlarının hazır bulunması gerekiyordu. Steril bir beze konularak Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Özellikle dişler incelenecek. Biz geçmişte alınan örnekler üzerinden değil Garipoğlu ailesi erkeklerinden alınacak örneklerle yapılmasını talep ettik. Güncel DNA örnekleriyle incelenmesini özellikle istedik."
HAPİSTE OLSA BU AY TAHLİYE OLACAKTI
Soruşturma sürecinde yaşananlar hakkında da konuşan Epözdemir, 'alabileceği en ağır cezayı alarak 24 yıl hapis cezası aldı' diyerek şunları söyledi:
“15 yıl cezaevinde kalacaktı, bu ay tahliye olmuş olacaktı. Yani öldüğü iddiası var, yaşıyor olduğunun tespiti halinde. 10 Ekim 2014 tarihinde Cem Garipoğlu’nun intihar ettiği söylendi. İntihar ilaçla olabilir, silahla olabilir ama bir insanın cezaevinde kantinden çamaşır ipi alması, kafasına poşeti geçirmesi, 1 dakika boyunca bu ipi sıkması ve kendisini boğarak öldürmesi hayatın olağan akışına aykırı bir intihar yöntemi. Çünkü vücut ona reaksiyon verir.
"İNTİHARA MEYİLLİ DEĞİLDİ"
Bir insanın kendisini boğması çok zordur. Dosyada psikoloğun raporu var, intihara meyilli olmadığına dair. İntihar eden kişi bir intihar mektubu bırakır. Burada o var mı yok? Çince, Rusça öğreniyor bir intihar notu yazmak bu kadar zor olmasa gerek.
KANLI KOLTUK DETAYI
Son 3 yıl içerisinde kanlı kanepe fotoğrafı çıktı. Sizin çocuğunuz Münevver Karabulut’u hunharca katletmiş. Siz başsağlığı dileklerinizi iletmiyorsunuz, cinayetin işlendiği kanlı kanepenin üzerinde mutlu aile fotoğrafı çektiriyorsunuz. Bu nasıl bir şeydir ya, bu çok gayri insani, gayri vicdani, gayri ahlaki bir tavırdır."
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Bunların üstüne Münevver Karabulut’un ailesinin ‘fethi kabir isteyelim’ dediğini söyleyen Epözdemir, “Yaklaşık 2 yıldır bununla ilgili hukuk mücadelesi yürütüyorduk. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı bu talebimizi kabul etti. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazdı. Bu fethi kabir klasik bir fethi kabir olmayacak. Burada nasıl bir fethi kabir işlemi yapılacak? Mezarlık açılacak, mezarlıktan cesedin tamamı alınacak. Bir araçla birlikte Adli Tıp Kurumu’na götürülecek.
Adli Tıp Kurumu cesedin üzerinde biyolojik ve kimyasal incelemeler yapacak. Özellikle dişler, kaldıysa saçlar ve sırt kemiği gibi uzun kemikler üzerinden DNA parçaları alınmak suretiyle biyolojik ve kimyasal inceleme yapılacak. Sonra tekrar buraya getirilip defnedilecek, mezar kapatılacak” diye konuştu.
3 İHTİMAL VAR
Avukat Epözdemir, “3 sonuç gelebilir. Birincisi, ‘Biz aradan geçen süre sebebiyle inceleme yapamıyoruz’, ikincisi ‘Ölen Cem Garipoğlu’dur’, üçüncüsü de ‘Ölen Cem Garipoğlu değildir’ şeklinde tespit yapılabilir” dedi.
NE OLMUŞTU?
Münevver Karabulut 2009 yılında Bahçeşehir’de bulunan bir villada Cem Garipoğlu tarafından öldürüldü. Garipoğlu 10 Ekim 2014 tarihinde ise kaldığı hücrede ölü bulundu.
Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etti.
Talebi kabul eden Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazdı.
Savcılık, Üsküdar’da bulunan Karacaahmet mezarlığındaki kabrin 3 Ekim Perşembe günü saat 11.00’de açılmasına karar verdi.