Terapist Nicholette Leanza, "Geçmişe takılıp kalma konusunda doğal bir eğilimimiz var. İyi-kötü deneyimlerimiz ve kararlarımız, sonuçta bugün kim olduğumuzun belirlenmesine yardımcı olur. Dünyamız üzerinde kalıcı bir etki yaratabilir. Geçmiş deneyimler ne kadar önemli olsa da, bizi tanımlamaları, şimdiki yaşamlarımızda ya da geleceğimizde belirleyici rol oynaması gerekmez. Kendinizi geçmiş travmalardan veya pişmanlıklardan nasıl kurtaracağınızı öğrenmek, kendiniz için yapabileceğiniz en özgürleştirici şeylerden biridir" dedi.
HAYATTA KALMA İÇGÜDÜSÜ
Leanza, "Elbette bunu yapmak, söylemekten daha zor. İşin zor kısmı, bırakmanın pek de kolay olmaması. Beynimiz, olumlu olanlardan çok olumsuz düşünce ve deneyimlere tutunacak şekilde programlandı. Bu muhtemelen ters giden şeyleri hatırlamanın atalarımızın 'kolay ölmeme' gibi çok önemli bir beceriyi geliştirmesine yardımcı oldu. İnsan beyni, kendisini bu şekilde geliştirdi. Geçmişteki kötü anlar veya anılara saplandıysanız mutlaka bir uzmana görünmeniz gerekiyor. Profesyonel destekle bu durumdan kurtulabilirsiniz" diye konuştu.