Prof. Dr. Naci Görür, Yedisu Fayı’nın tarihi boyunca büyük depremler ürettiğine dikkat çekerek, 1790’daki 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından bu fay hattının yeniden kırılma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Görür, bu bölgedeki kırılmaların büyük bir felakete yol açabileceğini belirterek, bölgedeki fayların uzun yıllardır hareket etmemiş olmasının büyük bir risk oluşturduğunu söyledi. Görür, bu durumun, fayların üzerinde biriken enerjinin çok yüksek olduğuna işaret ettiğini belirterek, olası bir kırılmanın 7 büyüklüğünde bir deprem yaratabileceğini ifade etti.
Bu bölgedeki fayların, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Faylarının birleşim noktası olması nedeniyle çok büyük bir enerji biriktirdiğini söyleyen Görür, bu nedenle bu bölgede meydana gelecek herhangi bir kırılmanın çok büyük bir felakete yol açabileceğini belirtti. Ayrıca, bu tür büyük depremlerin, bölgedeki yerleşim alanlarında büyük hasarlara yol açabileceği için, yerel yönetimlerin bu konuda hızla önlem almaları gerektiğini ifade etti.
Bölgesel Hazırlıklar ve Uyarılar
Görür, deprem hazırlıklarının artırılması gerektiğini belirterek, bölgedeki yerel yönetimlerin ve halkın bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Görür, büyük depremler için alınacak tedbirlerin, can ve mal kaybını büyük ölçüde azaltabileceğini belirterek, bu tür afetlerin en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’deki deprem tehlikesine karşı daha fazla hazırlık yapılarak, halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, bölgedeki binaların güçlendirilmesi gerektiğini belirten Görür, deprem sonrası oluşabilecek zararları en aza indirgemek için bölgesel düzeyde tedbirler alınması gerektiğini söyledi.