Tarihî kaynaklarda “Kırma Tulumba” olarak anılan bu sokakta, “Haydar Dede” ya da “Alemdar Ali Haydar Dede” olarak bilinen Şeyh Ali Haydarî tarafından mescit-tekke olarak inşa edilen yapı, döneminin sosyal ve kültürel hayatında önemli bir yer tutuyordu. Tekkesi ve haziresiyle döneminin sosyal yaşamına tanıklık eden bu yapı, yüzyıllar boyunca kent belleğinin ayrılmaz bir parçası oldu.

YOK, OLMAKTAN KURTARILAN BİR MİRAS

1970’li yıllarda neredeyse tamamen yok olan Haydarhâne Camii’nin son izleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Miras ekiplerinin başlattığı kapsamlı restorasyon projesiyle hayata döndü. “Haydarhâne Camii Rekonstrüksiyonu, Hazire Restorasyonu ve Çevre Düzenlemesi Uygulama Projesi” çerçevesinde, yapı yeniden ihya edilerek İstanbulluların ziyaretine açıldı. Hem mimarisi hem de tarihî dokusuyla dikkat çeken cami, İBB Miras’ın özverili çalışmaları sayesinde kent kültürüne yeniden kazandırıldı.

BİZDEN SİZE TAVSİYELER

Haydarhane Camii’ni ziyaret etmek isteyenler, yapının etkileyici mimarisini ve tarihsel önemini yakından gözlemleme fırsatı bulabilirler. Özellikle tarih ve mimariye ilgi duyanlar için eşsiz bir durak olan cami, İstanbul’un kültürel zenginliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yapının görkemini hissetmek ve tarihi atmosferinde kaybolmak isteyenler için Haydarhane Camii, adeta geçmişle buluşmanın kapılarını aralıyor. Bu eşsiz mirası yerinde görmek isteyen ziyaretçilerine, Saraçhane’nin tarih kokan sokaklarında camiyi keşfetmeleri tavsiye ediyoruz.

Kaynak: AYLA MEYDAN