İzmir’de yaşanan dev dolandırıcılık skandalı, Seçil Erzan vakasını aratmayacak boyutlarda bir krizi gözler önüne serdi.
Yüksek kar vaadiyle yatırımcılardan yaklaşık 250 milyon lira toplayarak dolandırıcılık yaptığı öne sürülen Denizbank Bornova Şube Müdürü Hatice Ö.’nün (48) durumu giderek karmaşık bir hale geliyor.
Hatice Ö.’nün Dolandırıcılık Skandalı
Denizbank Bornova Şube Müdürü Hatice Ö., Karşıyaka Spor Kulübü’nün üç yöneticisi ve dört iş insanından toplamda yaklaşık 250 milyon TL toplayarak dolandırıcılık faaliyetinde bulunduğu iddiasıyla gündeme geldi. İddiaya göre, Hatice Ö., yüksek kar vaadiyle fon ve altın alarak değerlendirme teklifinde bulunduğu yatırımcılardan topladığı paraları, döviz bürosu sahibi S.Ç.’ye gönderdi.
İntihar Girişimi ve Gözaltı Süreci
Olayın ortaya çıkmasının ardından Hatice Ö., 27 Haziran tarihinde hakkında çıkarılan gözaltı kararının ardından polis tarafından evinde yakalandı. Yapılan incelemede, şüphelinin çok sayıda ilaç içerek intihar girişiminde bulunduğu belirlendi. Hastaneye kaldırılan Hatice Ö.‘nün psikiyatri servisine yatırıldığı ve hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. Şu anda Hatice Ö.‘nün yemek yemeyi reddettiği ve doktorların, ifade verecek durumda olmadığı yönündeki raporu devam ediyor.
Döviz Bürosu Sahibi S.Ç. Tutuklandı
Hatice Ö.’nün paralarını gönderdiği öne sürülen döviz bürosu sahibi S.Ç. (48), emniyetteki işlemlerinin ardından dün akşam adliyeye sevk edildi. S.Ç., ifadesinde Hatice Ö.’nün kendisine para getirdiğini, bu paraları altın ve dövize çevirip geri iade ettiğini iddia ederek suçlamaları reddetti. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, S.Ç.’yi tutukladı.
Malvarlıklarına El Konuldu
Dün gerçekleştirilen operasyonda, Hatice Ö.’nün çalıştığı Denizbank Bornova Şubesi, döviz bürosu ve diğer bazı adreslerde arama yapıldı. Yapılan aramalarda, Hatice Ö. ve S.Ç.’nin mal varlıklarına el konuldu. Arama ve el koyma işlemleri kapsamında, dolandırıcılıkla elde edilen varlıkların tespiti için detaylı çalışmalar yürütülüyor.
Seçil Erzan Vakasıyla Benzerlikler
Hatice Ö. ve S.Ç. arasındaki bu skandal, Seçil Erzan vakasıyla büyük benzerlikler taşıyor. Erzan vakasında olduğu gibi, yüksek kar vaatleriyle yatırımcılardan büyük miktarda para toplandı ve bu paraların akıbeti sorgulanıyor. Mağdurlar, dolandırıldıklarını fark ettikten sonra durumu yetkililere bildirdi ve şüpheliler hakkında şikayetçi oldular.
