Avrupa Birliği (AB), iklim değişikliğiyle mücadelede kararlılığını bir kez daha göstererek hanelerde fosil yakıt kullanımını sona erdirecek tarihi bir karar aldı. Binalarda Enerji Performansı Direktifi anlaşmasıyla doğalgazın yasaklanacağı tarih belirlenirken, üye ülkeler enerji dönüşümü için harekete geçmeye hazırlanıyor. İşte AB'nin bu önemli kararının tüm detayları...
AB'nin Fosil Yakıtlarla Mücadeledeki Yeni Hamlesi
Avrupa Birliği (AB), fosil yakıtla ısınmayı durdurmayı taahhüt ederek Binalarda Enerji Performansı Direktifi anlaşmasını kabul etti. AB ülkeleri, aşamalı olarak binaların dönüşümünü tamamlarken bu yıldan itibaren fosil yakıt kullanan hanelerde mali teşvik sağlanmayacak. Binalarda Enerji Performansı Direktifi (EPBD) anlaşması çerçevesinde 2040'a kadar fosil yakıtla ısınmayı aşamalı olarak durdurmayı kabul etti.
Doğalgazın Yasaklanma Takvimi ve Temel Hedefler
AB ülkeleri, ev ısıtmasında kullanılan fosil yakıtların 2040'a kadar kademeli olarak kullanımdan kaldırılmasını taahhüt etti. Bu yıl itibarıyla AB ülkeleri, fosil yakıtlarla çalışan kombilerin kurulumu için herhangi bir mali teşvik sağlamayacak. 2030 itibarıyla tüm yeni binalar, fosil yakıtlardan kaynaklanan sıfır yerinde karbon emisyonu ile Sıfır Emisyon Binaları olmak zorunda. AB'deki tüm binaların 2050 yılına kadar sıfır emisyonlu binalara dönüştürülmesi hedefleniyor.
Anlaşmanın Dikkat Çeken Diğer Maddeleri
Bu yıl itibarıyla kombiler gibi bağımsız fosil yakıt cihazlarına finansal destek sağlanması yasaklanacak. AB ülkeleri, fosil ısıtma cihazlarına verilen sübvansiyonun bir kısmını ısı pompası sübvansiyonlarına yönlendirerek, 2040'a kadar %100 yenilenebilir ısı hedefine ulaşmayı amaçlıyor. Politika değişikliği, fosil yakıtlı kombilerin uzun yıllardır sübvanse edilmesine son vererek temiz ısıtmaya geçişin başlangıcını işaret ediyor.
İspanya Bakanı'nın Değerlendirmesi
İspanya'nın Ekolojik Dönüşümden Sorumlu Bakanı Teresa Ribera, bu anlaşmanın vatandaşlar, ekonomi ve gezegen için olumlu bir adım olduğunu belirtti. Bu anlaşma, AB ülkelerinin sürdürülebilir enerji kullanımına geçişte attığı önemli bir adımı temsil ediyor. Her bir üye devletin onaylaması beklenen bu anlaşma, gelecekte çevre dostu binaların ve enerji sistemlerinin geliştirilmesine önemli katkılarda bulunabilir.