Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Güven Arslan, Parkinson hastalığının, beyinde dopamin adı verilen ve beyin hücrelerinin birbirleriyle iletişimini sağlayan maddeyi üreten hücrelerin bozulması sonucu ortaya çıktığını ifade etti. Dopamini üreten hücrelerin hareketlerin kontrolü, uyumu ve akıcılığından sorumlu olduğunu belirtti.
Dr. Arslan, hastalığın genellikle 50'li yaşlarda başlasa da klinik bulguların yerleşmesinin 60'lı yaşları bulduğuna dikkat çekti. Hastalığın belirgin bulgularının hareketlerde yavaşlama, ifadelerde donukluk ve el titremesi olduğunu söyledi. Özellikle hastaları kliniğe getiren bulgunun el titremesi olduğunu vurguladı. İstirahat halindeyken olan bir titreme olduğunu ve hastalık ilerledikçe bu titremenin her iki ele de yayıldığını belirtti. Hastaların yavaş yürüdüğünü, konuşmada zorlandığını ve ifadelerinin donuk olduğunu gözlemlediklerini aktardı.
Dr. Arslan, hastalığın en erken belirtileri arasında koku kaybı ve kabızlığın olduğunu ancak bu belirtiler eşlik etmediği zamanların çoğunda Parkinson hastalığının akla gelmediğini söyledi. Doğru teşhis için detaylı bir incelemenin önemli olduğunu belirtti.
Hastaların genellikle el titremesi şikayetiyle doktora başvurduğunu ancak bununla birlikte konuşma sırasında yüz mimiklerinin azalması, konuşmanın monotonlaşması, konuşma hızında artma veya azalma ve el yazısının küçülerek bozulmasının da başlıca belirtiler arasında yer aldığını ifade etti.
Parkinson hastalığının günlük yaşamı ciddi şekilde etkilediğini vurgulayan Dr. Arslan, bu nedenle toplumun bilinçlenmesinin önemli olduğunu ve doğru teşhis ve tedaviyle hastaların fonksiyonel kapasitesinin artabileceğini söyledi. Tedavi olarak beyinde eksilmiş olan dopamini yerine koyma stratejileri bulunduğunu ve günlük tablet tedavileri ile enjeksiyon tedavilerinin yanı sıra ilerleyen dönemlerde cihaz destekli tedavilerin de bulunduğunu aktardı.
