Türk Yoğun Bakım Derneği (TYBD) Başkanı Prof. Dr. Tuğhan Utku, Dünya Sepsis Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, bu ciddi hastalığın yanlış bir şekilde sadece bir enfeksiyon olarak değerlendirildiğine dikkat çekiyor. "Sepsis, enfeksiyona karşı düzensiz bir bağışıklık tepkisidir ve birçok organın iflasına yol açabilecek bir sendromdur" diye vurguluyor.

13 Eylül Dünya Sepsis Günü vesilesiyle, Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuğhan Utku, sepsisin küresel sağlık açısından hala önemli bir sorun olduğunu vurguladı. Her yıl milyonlarca insanı etkileyen ve ölümcül sonuçlar doğuran bu hastalığın erken tanı ve etkin tedavi ile önlenebilir olduğuna dikkat çekiyor. ŞOK Gazetesi'ne konuşan Prof. Dr. Utku, sepsisin yaygın yanlış anlamalarını, tedavi sürecindeki zorlukları ve antibiyotik direncinin bu hastalığı nasıl daha tehlikeli hale getirdiğini anlattı.

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuğhan Utku

HER YIL 11 MİLYON İNSAN HAYATINI KAYBEDİYOR

Sepsis tam olarak nedir ve neden bu kadar tehlikeli?

Sepsis, basit bir enfeksiyon olarak algılanmamalıdır. Aslında, vücudun enfeksiyona karşı verdiği düzensiz bir bağışıklık tepkisidir ve bu, birçok organın iflasına yol açabilen karmaşık bir sendromdur. Sepsisin ölümcül olmasının nedeni, erken fark edilmediğinde organ yetmezliklerine neden olmasıdır. Küresel olarak her yıl 11 milyon insan bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor.

Sepsis vakaları neden bu kadar yaygın ve ölümcül?

Sepsisin büyük bir kısmı toplum kaynaklıdır, ancak hastanelerde tedavi edilen vakaların ölüm oranı çok daha yüksektir. En büyük sorun, hastalığın karmaşıklığı ve antibiyotik direnci. Antibiyotik direnci, sepsisin tedavisini daha da zorlaştıran bir faktördür ve dünyada her 15 dakikada bir kişi bu nedenle hayatını kaybediyor. Özellikle "süper mikroplar" sepsis riskini artırıyor.

Tedavi edilmesi mümkün mü?

Tedavi edilmesi elbette mümkündür ancak en önemli kriter erken tanıdır. Sepsisin ilerlemesini durdurmak için erken teşhis ve etkili tedavi hayati önem taşıyor. Yeni kılavuzlar geliştirilse de henüz tam anlamıyla bir 'oyun değiştirici' tedavi bulunabilmiş değil. Ancak doğru yaklaşımla birçok hayat kurtarılabilir.

Sepsisten kurtulan hastalar ne gibi zorluklarla karşılaşıyor?

Sepsisten kurtulmak, ne yazık ki her zaman tam bir iyileşme anlamına gelmez. Post-sepsis sendromu (PSS) diye adlandırdığımız durum, sepsisten kurtulanların %50'sini etkiliyor. Fiziksel, psikolojik ve bilişsel sorunlar, yoğun bakım sonrası dönemde de devam edebiliyor. Bu nedenle hastaların takip edilmesi çok önemli.

EN PAHALI SAĞLIK SORUNLARINDAN BİRİ

Sepsisin sağlık sistemlerine maliyeti nedir?

Tedavisi en pahalı sağlık sorunlarından biridir. 2010-2022 yılları arasında yapılan bir araştırma, hasta başına hastane maliyetlerinin 1101 ile 91.951 Euro arasında değiştiğini gösteriyor. Bu durum, sadece bireyler değil, sağlık sistemleri için de büyük bir ekonomik yük oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler, sepsis konusunda ne tür bir çağrıda bulundu?

Birleşmiş Milletler, üye devletlere sepsisin önlenmesi, teşhisi ve tedavisi için ulusal eylem planları geliştirmeleri çağrısında bulundu. Yüksek gelirli ülkelerde bile sepsisle mücadelede yavaş ilerleme kaydediliyor. Acil servislerde ve ambulans sistemlerinde erken tanı programlarının yaygınlaştırılması gerek.

Alınabilecek önlemler nelerdir?

Sepsisi önlemek için uluslararası otoritelerin belirlediği hedefler var. Hijyen koşullarının iyileştirilmesi, temiz suya erişim sağlanması, aşılama programlarının yaygınlaştırılması ve erken tanı sistemlerinin geliştirilmesi, sepsisin yayılımını önemli ölçüde azaltabilir. Birleşmiş Milletler’in çağrısıyla, ülkelerin sepsisi önleme ve tedaviye yönelik ulusal eylem planları geliştirmesi büyük önem taşıyor.

Kaynak: SENAY GÜNCAVAR